PAKİSTAN'DA MİLLİYETÇİLİK KAVRAMI

ULUSLARARASI İLİŞKİLER

Pakistan’da milliyetçilik kavramını idrak edebilmemiz için ilk başta millet kavramının anlamına bakmak gerekmektedir.

Millet belirli bir topluluğun ilk olarak tarihsel bir isimlendirmeye ve bununla beraber ortak dil, tarih, kültür ve toplumsal aidiyette sahip olmasıyla beraber oluşan toplumsal birliğe denir.

Bunun yanında diğer önemli kavramlar ise etnik grup ve etnik sorundur. Etnik grup milletleşme evresini tamamlayamamış fakat yine de belirli bir toplumsal ortak yönlere dayanan birliktelikten söz edebildiğimiz gruplardır. Etnik sorun ise devlet oluşumunu tamamlamış topraklarda belirtilen kriterlere sahip etnik grupların kendisi için belirli haklar talep etmesi ve bunun için çeşitli yollardan mücadele etmesine denir.

Pakistan’da milliyetçilik yahut etnik sorundan bahsedeceksek önce 1947 yılında Pakistan’ın Hindistan’dan ayrılırken Muhammed Ali Cinnah’ın söylediği “Müslümanlar bir millettir” sözünü incelememiz gerekir.

Muhammed Ali Cinnah bu sözü söylediği zaman ki Hindistan bölgesine bakacak olursak, Babür İmparatorluğu gibi güçlü bir devletten sonra İngiliz sömürgesi olmuş ve 1947 yılında da bu sömürgeden ayrılma kararı almış bir bölge olarak bakabiliriz. Özellikle bu bölgenin bağımsızlık mücadelesinde etkin rol oynayan Wilson ilkelerinde yer alan self-determinasyon yani milletlerin kendi kaderini tayin etme hakkı bu bölgede de etkisini hissettirmiştir. Fakat bölge geçmişten beri dış güçler tarafından yönetilmesi ve tüm bölge üzerinde otorite kuran çok fazla bir devlet olmaması bu bölgede de belirli bir millet olgusunun gelişmesini diğer bölgelere göre zor kılmıştır.

1947 yılında Wilson ilkeleri baz alınarak bölünme gerçekleştiği vakit ortaya iki millet çıkmıştır. Birincisi yukarıda da zikrettiğimiz bu bölgede Müslümanların bir millet olarak görülmesi sonucu Müslümanlar ve ikincisi ise bölgenin diğer güçlü dinine müntesip olan Hindular'dır. Ortaya çıkan bu iki milletin yoğun olduğu bölgelere göre iki devlete ayrılan Hindistan toprakları üzerinde yaşayan Müslümanların bundan sonra yaşayacağı devletin adı Pakistan İslam Cumhuriyeti olmuştur. Pakistan, Hint üst kıtasının doğusunda ve batısında yer alan bölgelerde Doğu Pakistan ve Batı Pakistan olmak üzere tek devlet olarak kurulmuştur.

Hindular adına kurulan ikinci devlette yani Hindistan’da ikamet eden Müslümanlar bu yeni kurulan Pakistan devletinin topraklarına hicret etmeye başlamışlardır. Pakistan’a hicret eden Müslümanlara muhacir adı verilmiştir. Pakistan kurulmadan önce bu bölgelerin halklarını Beluciler, Peştular, Pencaplılar, Keşmirliler, Sindiler ve Bengaliler oluşturmaktaydı. Daha sonraları muhacirler de bu halkların arasına katılınca “Pakistanlılar” diye bir adlandırılma başlandı.

Pakistan’ın ilk kurulduğu zamanlarında devletin her kademesini İslami bir yapıya büründürülmek istenilmişti. Bu İslami yapı devletin milliyetçilik politikasını da etkilemiş ve yukarıda saydığımız etnik gruplara çatı bir ulus oluşturmak niyeti ile ortak özellik olarak İslam seçilmişti. Yani bir bakıma bu halklar Pakistan devletinde birleşmesinin ana sebebi İslam olmuştu.

Yıllar 1971 tarihine geldiğinde Pakistan’ın iki ana bölgesinden birini oluşturan Doğu Pakistan özellikle anayasada resmi dilin Urduca kendilerininki ise Bengalce olması ve buna benzer birçok etnik sebepten dolayı ayrılma talebi ile beraber ortaya çıkan kanlı iç savaştan sonra kurulan Bangladeş devleti Pakistan’ın kurulurken ki İslam milleti olgusunu çürütmüştür. Ve bundan sonra Pakistan içerisindeki birçok etnik grubun bu olaydan etkilenerek çeşitli haklardan bağımsızlığa kadar birçok talepleri oluşmuştur.

Günümüze gelindiği vakit Pakistan devletinin milliyetçilik politikasında değişme olduğunu söyleyebiliriz. Daha önceleri İslam milleti politikası güden Pakistan şimdileri Pakistan topraklarında yaşayan bütün halkına seslendiği ve hiçbir etnik ayrım gözetmeksizin genel bir “Pakistanlı” tanımı ile milliyetçilik politikası oluşturmaktır.

Bunu size en basit şekilde Pakistan’da kendi yaşadığım iki olay ile kanıtlayabilirim.

Birincisi Pakistan’da bulunduğumuz vakitlerde gittiğimiz bir sinemada film başlamadan önce okunulan Pakistan milli marşı ve gösterilen kısa filmdi. Kısa filmde genel olarak gösterilen bir grubun camiden, bir grubun kiliseden, bir grubun Hindu tapınaklarından çıktığı ve sonunda orta bir noktada buluşarak kucaklaşmasıydı Önemli olan bu kısa filmde verilmek istenen mesajdı.

İkinci olarak ise sokaklarda gördüğüm bir duvar resmiydi

[caption id="attachment_8122" align="aligncenter" width="407"] Pakistan'da bir duvar resmi[/caption]

Mehmet AYAYDIN

Mehmet AYAYDIN
Mehmet AYAYDIN

Politics and South Asian Studies [email protected]

Yorum Yaz