İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
GİRİŞ
Siyasal Partiler, belirli bir siyasal program üzerinde birleşmiş kişilerin bu programı gerçekleştirmek için siyasal iktidarı ele geçirmek amacıyla bir araya gelerek kurdukları örgütlerdir. Partilerin siyasal iktidarı ele geçirmelerinin yolu kural olarak seçimlerdir. Siyasal iktidarın ele geçirilmesinde ise parti sistemleri çok önemlidir. Bilindiği gibi Duverger, Huntington, Lipset, Rokkan, Neumann ve Sartori’nin de içinde bulunduğu bazı etkin ve söz sahibi siyasal kuramcılar bir toplumdaki parti sistemini siyasal başarının anahtarı olarak görmektedirler.¹
Sosyal, ekonomik siyasal ve kültürel etkenlere bağlı olarak partilerin sayısı, büyüklüğü, önemi ve aralarındaki ilişkiler ülkeden ülkeye değişiklik gösterir. Böylece her siyasal rejimin kendisine özgü parti sistemi vardır. Parti sistemlerinin sınıflandırılmasında genellikle parti sayıları esas alınmıştır. Ülkelerdeki parti sayılarına göre tek parti, iki parti ve çok parti sistemleri diye ayrım yapılmıştır.²
A)Duverger Tipolojisi (1951)
1)Kadro Partiler
‘Komite Partileri’ olarak da adlandırılan bu partiler, siyasi yelpazenin genellikle sağında yer alırlar. Bu partilerde önemli olan nicelik değil, nitelik olduğundan üye sayısını artırmak için özel çaba göstermezler. Amaç olarak etkili/paralı insanlar partiye kazandırılmaya çalışırlar. (parti adaylarına parasal destek ve oy için)
2)Kitle Partiler
Oy hakkının gelişmesi ile ortaya çıkan bu partilerde üyelik ve üye sayısı mali yönden önemlidir. (üye aidatları; özellikle sosyalist partiler) Bu partilerde üyeler siyasal yönden sürekli bir eğitim altındadırlar. Disiplinli ve merkeziyetçi bir yaklaşım gösteren bu partilerde amaç; ülkenin yönetimine gelebilecek elit yetiştirmektir. Sosyalist partiler, komünist ve faşist partiler kitle partisi örnekleri olarak sayılabilir.
3) Ara partiler (Duverger’in eklediği üçüncü tip)
Başlıca iki tipi vardır; a. Dolaylı partiler; b. Az gelişmiş ülkelerin partileri
Kolektif üye temeline dayanırlar. Bireysel üyelikten çok kooperatif, fikir kulüpleri, sendikalar gibi topluluklara dayanan bu partilere sendikalarla işbirliği içinde olan İngiliz İşçi Partisi tipik bir örnektir.
Özellikle Afrika’da görülürler. Ülkenin yapısını yansıtan özgün yapı gösterirler.
1) Bireysel Temsil Partileri
Dar ve sınırlı siyasal ortamda mevcut olan bu partilerin faaliyetleri, seçim zamanını kapsar. Partinin başlıca fonksiyonu aday göstermektir bu adaylar, geniş bir serbestliğe sahiptirler. Bu partiler disiplin ve ideoloji yönünden zayıf ve esnektir, üyelerinden aktif bir katılım beklenmez.
2) Sosyal Bütünleşme Partileri
2’ye ayrılırlar;
Bu partilerin oy desteği belirli bir sosyal tabana dayanır. Üyeleri örgütsel bir çatı altındadır, üyelerle düzenli ilişkiler kurarlar. Kentlerdeki kitleleri bütünleştirme odaklı olan bu partiler Kıta Avrupa’sındaki sosyalist partiler; Katolik partiler örnek verilebilir.
İdeoloji önemli bir unsurdur totaliter bir dünya görüşü benimserler. Parti ile üyeler arasında ilişkiler daha sıkı, üyeler üzerinde düzenleme ve kontrol yetkisi vardır. Komünist ve Faşist Partiler örnek verilebilir.
1)Hepsini Yakala Partisi (Catch-All Party) [Kircheimer]; Omnibüs Partisi [Herkes için] ya da en uygun karşılık Toplayıcı Parti
Sınıf çizgilerini aşan, mümkün olduğunca geniş bir seçmen kitlesi hedeflenir. İdeoloji eğilimi yumuşak, pragmatik yönü güçlü partilerdir. Marjinal seçmenler ılımlı bir programla yanlarına çekilmeye çalışılır
Avrupa’daki çoğu merkez sağ partiler (Alman ve Hıristiyan Demokrat Partileri) , ılımlı sol partiler(Alman Sosyal Demokrat Partisi), bazı sağ partiler (Fransız Cumhuriyet İçin Toplanma Partisi) bu kategorinin örnekleri olarak sayılabilir. Türkiye’deki siyasal partiler de genellikle bu kategoride yer alır; Türkiye’deki partilerin çoğu kadro partisi tipine yaklaşır; ancak kadro ve kitle parti tipine tam olarak girmez.
2)Seçimlere Dönük Profesyonel Partiler (Electoral Professional Party)
Bu tip partilerde ideoloji hakim değildir. Profesyoneller teşkilat içinde baskın ve parti finansmanı belirli çıkar grupları ya da devlet yardımı sağlar.
Örnek; Türkiye’de Genç Parti
3)Modern Kadro Partileri
Üye sayısı çok düşük ve Profesyonel lider grubun hakim olduğu partilerdir. Seçmenlere yönelik güçlü bir yönelme var; parti içi disiplini sağlamaya yönelik dikey bir örgüt yapısı kurulmuştur.
A)Tek Parti Sistemleri
Yarışmacı olmayan sistem olarak da adlandırılan bu sistem de iktidar yarışında iki partinin bulunması söz konusu değildir. Zira iktidar daima tek partinin elinde bulunmak zorundadır. Partilerin işleyişine göre iki türe ayrılır “ gerçek tek parti sistemleri” ve ”karmaşık tek parti sistemleri”.
a.Gerçek Tek Parti Sistemleri
Hukuken ve fiilen sadece bir parti bulunur; diğer partilerin kurulması yasaktır. İktidar üzerinde rekabet, yarışma ve paylaşma reddedilir. İkiye ayrılır; Totaliter ve Otoriter Tek Parti
Kapsamlı bir ideoloji, sistemli bir dünya görüşü hakim olduğu bu parti sisteminde ideolojiye uygun toplum oluşturma hedefi güdülür. Toplum hayatı tümüyle kontrol altında tutulur, her türlü ekonomik, sosyal ve siyasal olaylar kontrol altında tutulmaya çalışılır. Komünist ve Faşist tek parti rejimleri bu sistemin örneklerini oluşturur.
Otoriter tek parti sistemleri; katı ve kapsayıcı ideolojiye dayanmaz. Milli bütünleşme, ekonomik kalkınma, siyasal modernleşme hedeflerine yönelik faaliyet gösterir. Partinin kontrolü toplumun bütününe yayılmaz. CHP’nin tek parti dönemi; üçüncü dünyadaki bazı ülkeler örnek gösterilebilir.
Görünüşte tek parti vardır; partilerden birinin üstünlüğü tek parti sisteminin bir örneğine yol açar.
İki belirgin tipi vardır; Üstün (hakim) parti, Hegemonyacı parti sistemi.
Bu sistemde birden çok meşru parti var; eşit şartlarda faaliyet gösterirler. Bu partilerden biri oy ve parlamento çoğunluğu bakımından güçlüdür ve üst üste yapılan seçimlerde üstünlük belirginleşir. (Hindistan Kongre Partisi) Muhalefet siyasal kararları zaman zaman etkileme gücüne sahiptir; nadiren seçim de kazanabilir.
Eşit şartlarda bir iktidar yarışması yoktur. Mutlak üstünlüğe sahip parti dışındaki partilere izin verilse de bunlar muhalefet değil uydu partilerdir. Uydu partiler hegemonyacı parti ile rekabet girişmeleri, iktidarın el değiştirmesi fiilen mümkün değildir. Marksist rejimler, Polonya, Doğu Almanya, Çin Halk Cumhuriyeti örnek gösterilebilir.
İktidar yarışması iki büyük parti arasında geçer; ikiden fazla parti vardır ancak küçük partiler iktidara ağırlıklarını koyabilme gücüne sahip değildirler. Partilerden biri seçimde parlamento çoğunluğunu kazanarak iktidara gelirse; koalisyona gerek kalmaz eğer iki parti arasında sandalye sayısı az olur ve bir parti tek başına hükümet kuramaz ve üçüncü bir partinin desteğine ihtiyaç duyarsa saf iki parti sisteminden destekli iki parti sistemine geçilmiş olur. (iki buçuk parti sistemi) İki parti sisteminin tipik örnekleri; İngiltere, ABD, kısmen Avustralya, Yeni Zelanda ve Avusturya olarak sayılabilir.
İkiden fazla siyasal parti siyasal yarışma içindedir; bu partiler iktidar dengesini etkileme gücüne sahiptirler. İki kategoriye ayrılır;
Partiler iki ana kutup/merkez etrafında kümelenme eğilimindedir. Rejimin temeli üzerinde bir anlaşmazlık ve ideolojik bir kutuplaşma yoktur. İskandinav ülkeleri, İsviçre ve Belçika; sosyal demokrat partiler ile ortanın sağındaki partiler ve Türkiye’de de dönemsel olarak ılımlı iki kutuplu sistemin varlığı görülür.
Siyasal kutuplar ve kutuplar arası ideolojik farklılıklar çoktur. Rejim üzerinde uzlaşma düzeyi düşüktür. Sistem istikrarsızdır; koalisyon hükümetlerinde sık kabine bunalımları; hükümet, merkez partilerin koalisyonu olarak oluşur. Tipik örneği İtalya’da görülür; Hristiyan Demokrat Parti sağ ve solundaki küçük partilerle koalisyona gider. Sistem; istikrarsızlığa açıktır; uzun vadeli politikaların geliştirilmesi güçtür. Rejim bir çıkmaza sürüklenebilir.
Siyasal partilerin ortaya çıktığı tarihten bugüne kadar ülkemizde çeşitli parti sistemlerinin uygulaması olmuştur. Bu uygulamalar aşağıdaki gibi özetlenebilir;
Görüldüğü gibi tarihsel süreç içerisinde ülkemiz birçok parti sistemi uygulamasına sahne olmuştur. Dönemler içerisinde zaman zaman siyasal partilerin yarışmasına izin verilirken bazı dönemlerde bu yarış askıya alınmıştır. Bu durum ülkemizde demokratik kurumsallaşmanın yerleşmediğinin göstergesidir. Oysa siyasal başarı için siyasal yaşamda süreklilik sağlanması bir zorunluluktur.
--------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
1) POWELL, G. Bingham Çağdaş Demokrasiler: Katılma, İstikrar, Şiddet Çev. Mehmet Turhan Ankara 1991, s 101.
2) DUVERGER, Maurice, Siyasal Partiler Çev. Ergun Özbudun Bilgi Yayınevi Ankara 1974 s.276-277
KAPANİ, Münci, Politika Bilimine Giriş, Bilgi Yayınevi 7.Baskı Ankara 1995 s.177
KAYNAKÇA
MİTAT ANIL BÜTÜNER
27.03.2020 / 16:36Makalenize göre AKP hiçbir başlığın altında kendine yer bulamamış. Diğer partileri örneklemişken AKP'yi örnekleyememiş olmanız mânidar. Aslında siz bir örneğe yerleştirmişsiniz; ama yazmaya kaleminiz yetmemiş bence. Bu da Türkiye'deki akademik durumun bir yansıması.