İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Ahmet Haluk Dursun, Aralık 1957 Hereke Kocaeli’nde doğdu. Babası Oğuz Türklerinden olan Dursun, aslen Giresun Tireboluludur. Annesi ise Hereke eşrafından Türkmen bir aileye mensuptur. İlk öğrenimini Kocaeli’de, Sümerbank Taş Mektepte tamamlayan Dursun, lise öğrenimi için İstanbul’a gelir.Galatasaray Lisesi sıralarında, imparatorluklar şehri İstanbul’un tarihine ve kültürel hüviyetine büyük ilgi duyar. Bu minvalde kapsamlı çalışmalar ortaya koyacak olan Haluk Dursun, ciddi bir birikim elde eder.
Lisans eğitimini İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi’nde, Son Çağ ve Türkiye Cumhuriyeti Tarihi bölümünde tamamladı. Daha sonra Marmara Üniversitesinde Yakın Çağ Tarihi Anabilim dalında yüksek lisans ve doktora eğitimini bitirdi. 1987 yılında Marmara Üniversitesi Fen Edebiyat fakültesinde araştırma görevlisi oldu. Akademik olarak tarih alanında çalışmalarına devam ederek pek çok ders ve konferans verdi.
Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun, 2014’te Kültür ve Turizm Bakanlığında müsteşarlık görevinde bulundu. Görev süresince Osmanlı eserleriyle ilgili koruma ve onarma çalışmalarına vesile oldu. Tarihi ve kültürel mirasa önem verdi ve sahip çıktı. Bu türden bir bakış açısına sahip olması Ayasofya’nın kapsamlı restorasyonu gibi önemli işlerde bulunmasını sağladı. Bunun yanında Osmanlı padişah türbelerinin ziyarete açılması, uzun yıllardır çıkarılmayan Müze dergisinin yeniden çıkarılması gibi faaliyetlerde de bulundu.
Kültür ve sanat ile ilgili gazetelerde yazılar da yazmış olan Dursun tüm bu çalışmaları ile birçok ödüle layık görülür. Müslüman Türk kültürüne, sanatına ve tarihine dair önemli çalışmalar yapan Haluk Dursun bu anlamda gelecek nesillerin önünde büyük bir örnek olarak durmaktadır.
Ahmet Haluk Dursun iki sene evvel Kültür ve Turizm bakan yardımcılığı görevindeyken, 1071 Malazgirt zaferi kutlamaları için Muş’a gitti. Sonrasında ziyaret etmek için kitaplarında da yer verdiği Van’a gitti. 19 Ağustos 2019 günü, yol dönüşü geçirdiği elim bir trafik kazası sonucu Hakk’a yürüdü.
Öğrencileri ve ailesi başta olmak üzere birçok sevenini hüzne boğan Dursun, kültür ve sanat camiası başta olmak üzere herkes tarafından rahmetle ve Fâtihalarla anılmaya devam edecektir.
Ömrü boyunca medeniyetimizin adeta bir aşığı olan Dursun, çeşitli kurumlar tarafından Vefa Ödülü ile anıldı, kaza geçirdiği Erciş bölgesine ise Haluk Dursun’un sevdiği fidanlar dikildi.
Ahmet Haluk Dursun geride birçok eser bıraktı. İstanbul’da Yaşama Sanatı, Nil’den Tuna’ya Osmanlı, Osmanlı Coğrafyasına Yolculuk, Boğaziçi’nde Kırk Yılım, Ayasofya Müzesi Kültür Envanteri, İncir Çekirdeği: Hereke ’den Çıktım Yola onların arasından seçtiklerimizdir. Burada her Müslüman Türk genci tarafından benimsenmesi gereken bir şiardan bahsedeceğim. Bu şiar Dursun Hoca’nın kitaplarından ve konferanslarından çıkarılabilecek iki cümlelik bir özet olarak görülebilir. Şöyle ki bizler tarihe ve coğrafyaya dost değiliz. Eğer tarihe ve coğrafyaya dost olsaydık bugün bizler için İstanbul’dan Edirne’ye gitmek ne anlam ifade ediyorsa Belgrad’a gitmenin de aynı anlamı ifade etmesi gerektiğini bilirdik.
Hocanın gençlere öğütlerinden en çok dikkatimizi çeken ve bir o kadar da güncel olanından bir örnek ile yazımızı sonlandıralım: “Gençler! Günlük politikalar, kısır siyasal çekişmeler sizi esir almasın.” Tarihe ve coğrafyaya dost olmak, güncel politikin çıkmazlarından ilmin hazzına erişmek niyetiyle…
Yorum Yaz