İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
Osmanlı'dan günümüze dışişleri kurumsal bağlamda sırasıyla 1453 İstanbul'un fethi ile kurulan Reis-ül Küttablık, reform hareketleri ile 1821'de II. Mahmut döneminde kurulan Babıâli Tercüme Odası ve yine aynı dönemde 1836'da kurulan Hariciye Nezareti öne çıkmaktadır.
Reis-ül Küttaplık müessesesi yazılı olarak ilk defa Fatih'in teşkilatlar ile ilgili kanunnamesinde yer almaktadır. O dönemde Nişancı'nın emrinde çalışmaktadır. Divan-ı Hümayun'da yazı işlerinden sorumlu katiplerin başıdır Reis-ül Küttap aynı zamanda. Bu isimlendirme İslam devletlerindeki bürokratik geleneğe de uygunluk göstermektedir. Aynı tabir İlhanlılar ve Mısır Abbasileri döneminde de kullanılmıştır. Anadolu Selçukluları'nda ise aynı görevde ki kişiler melikü'l küttap ünvanını kullanmıştır.
Avrupa devletlerinin özellikle 1774 Küçük Kaynarca Antlaşması ile askeri ve iktisadi alandaki üstünlüğü ortaya çıkmıştı. Osmanlı Devlet'i bu bağlamda birçok alanda yeniliklere gitmiş ve bazı düzenlemeler yapmıştır. Bu yenilik ve ıslahat girişimleri dış ilişkiler ile ilgilenen kurumların ön plana çıkmasını ve öneminin de artmasını sağlamıştır. Bu çerçevede III. Selim Londra, Paris, Viyana ve Berlin'de elçilikler açtırmıştır. Elçilerin bu dönemdeki görevleri Osmanlı Devleti'ni bu ülkelerde temsil etmekten çok yapılacak yenilik ve düzenlemeler için raporlar hazırlamaktı. Bu dönemde Ebubekir Ratip Efendi ve Ahmet Resmi Efendi sefaretnameleri ile yapılan reformlara büyük katkıda bulunmuşlardır.
Bu yenilik hareketleri Avrupa'da elçilik ve konsolosluk açmayı zorunlu hale getirirken dışişleri için yeterli bir sistemin olmadığını da fark ettirmesi bakımından önemlidir. Bununla birlikte bu dönemde reisülküttaplar bir hariciye nazırının yüklenmesi gereken bazı sorumlulukları üzerinde toplamaya başlamakla birlikte kalıcı bir dış politika hazırlamak için yeterli alt yapı kurulamadı.
Dışişleri sisteminin örgütlenmesinde önemli adımlar II. Mahmut tarafından atılmıştır. Bu çerçevede ilk olarak dil bilmelerinden dolayı diplomatik faaliyetlerde kullanılan Rum asıllı tercümanların görevlerine son verilerek müslüman tercüman yetiştirmek üzere 1821'de Babıali Tercüme odası kurulmuştur. Bu kurum Mısır valisi Kavalalı Mehmet Ali Paşa'nın isyanından dolayı sıklaşan dış ilişkilerden dolayı önem kazanmıştır. Bu bağlamda 1836'da daha kurumsal bir yapıya dönüştürülerek Reisülküttaba Hariciye Nazırı ünvanı verilerek Hariciye Nezareti kurulmuştur. Reisülküttaplıktan hariciye nazırlığına geçen ilk kişi Mehmet Akif Paşa olmuştur.
Sonraki aşamalarda ise kurum içerisinde farklı odalar/ofisler yani bugünkü şube müdürlüklerine benzer alt birimler kuruldu. 1846'da protokol işleri için Hariciye Teşrifatçılığı, ülke içinde azınlık ve konsoloslarla yazışmalar için 1851'da Hariciye Mektupçuluğu ve 1856'da ise dış yazışmalar içinde Tahrirat-ı Ecnebiyye Odası oluşturuldu.
Hariciye Nezareti Tanzimat döneminin önde gelen ve Tercüme Odası'ndan yetişmiş Mustafa Reşit, Fuad ve Ahmet Vefik paşalar ile en parlak dönemini yaşamıştır. Yine bu dönemde Tercüme Odası Nazırlığın seçkin zümresini yetiştiren müessese olarak öne çıkmıştır. 19. yüzyılın ikinci yarısından itibaren hem dil bilen memurların artmasıyla hem de yüksek seviyedeki ailelerden gelen memurların varlığıyla Hariciye Nezareti önemli bir seviyeye geldi. II. Abdülhamit döneminde şöhretini koruduysa da gücünü koruyamadı.
Mehmet Fatih ARGIN
Yorum Yaz