İlim ve Medeniyet
Yeni Nesil Sosyal Bilimler Platformu
KENTSEL DÖNÜŞÜM VE AMACI
Dönüşüm Türk Dil kurumunda; olduğundan başka bir biçime girme, başka bir durum alma, inkılap ve tahavvül olarak tanımlanır. Bu anlamda kentsel dönüşümü; asıl ilgilendiği alanın gecekondulaşma bölgesi olması hasebiyle dönüşümün gerçekleşeceği alanda ki ekonomik, toplumsal, fiziksel ve çevresel koşullarda meydana gelen çökme ve bozulmaları ıslah etmeye yönelik bir girişim olarak tanımlayabiliriz.
Esasında kentsel alanların üretilmesi çok paydaşlı bir planlama ve tasarım süreciyle gerçekleşir. Bu süreçten hareketle ben reklam analizlerini çevre ve kent imajı, imajın kimlere hitap ettiği, kent kültüründe ki değişim, medyaya yansıyan yüzü, soylulaştırma ve üst düzey yaşam kavramını göz önünde bulundurarak değerlendirdim.
REKLAMLARDAKİ ÇEVRE VE KENT İMAJI
Kentsel dönüşümün tüm dayanak noktası kent imajının kimlik ekseninde olmasıdır. Bu anlamda firma reklamlarının ilk bir dakikasına baktığımızda İstanbul’un tarihi dokusuna vurgu yaparak kent kimliği ön plana çıkarılmaktadır. Öyle ki Yahya Kemal Beyatlı’nın “Sana dün bir tepeden baktım Aziz İstanbul” dizeleriyle olayı nasıl romantizm etme çabası içinde olduklarını görmekteyiz. Bunun yanı sıra reklamlarda yapılı çevre, cetvelle çizilmişçesine park ve bahçeler İspanyol stili merdivenler, geleneksel Osmanlı mimarisi olan cumbalı evler modern imkanlarla harmanlanarak yapılarda yer bulmaktadır. Esasında geleneksel mimarinin modern mimaride kullanılması masum olarak görünse de arka plana baktığımız da o kadar da masum olmadığını görmekteyiz. Türk toplumunun geleneklere bağlılık yönleri göz önünde bulundurarak dönüşüm nedeniyle firmaların bölge halkını mağdur etmiş olma gerçeği yine Türk geleneğine aykırı bir durum teşkil etmektedir. Ancak bu söylemsel vurguları gelenek bağlılığını masumane bir şekilde canlandırmaya yönelik bir girişim olarak da yorumlayabiliriz.
Nitekim reklamlardaki dönüşüme baktığımızda çevre ve kent imajı olarak bunlar yansıtılmakta ve bu imajla birlikte hitap ettiği kesimde farklılaşmaktadır. Bu farklılaştırmayı soylulaştırma ve üst düzey yaşam kavramıyla açıklamamız gerektiğini düşünmekteyim.
SOYLULAŞTIRMA VE ÜST DÜZEY YAŞAM
Soylulaştırma en genel tanımıyla dönüşümün gerçekleştiği alanda sınıfsal farklılaşmayı ve mekânsal ayrışmayı ifade eder. Bunun yanı sıra üst düzey yaşamın genel tanımı; daha önce o bölgede imece usulü yapıların olduğu, marjinal işlerle uğraşan, düşük gelirli işçi sınıfı ailelerden oluşurken dönüşümle birlikte orta ve yeni sınıf olarak nitelendirdiğimiz, yüksek gelir sahibi gruplar tarafından gerçekleştirilen fiziksel ekonomik, kültürel ve sosyal bir işgal olarak tanımlayabiliriz. Esasında Fikir tepe de saha gözlemlerimi yaparken bu işgal kelimesinin ne kadar haklı bir tanımla olduğunu gördüm ve işgal kelimesine dikkat çekmek istedim. Bu anlamda soylulaştırma ve üst düzey yaşam dönüşümün bir yan çıktısı, doğal bir sonucudur.
YAŞANILAN MAĞDURİYETLER
Soylulaştırma ve üst düzey yaşamdan bahsederken bu hadiseyi bir işgal olarak tanımlamıştım. Çünkü soylulaştırma ve üst düzey yaşamın doğal bir sonucu olarak gerçekleşen bu işgal yaşanılan mağduriyetleri de beraberinde getirmektedir. Vaat edilen yaşama baktığımızda düşük gelirli ve hayatının büyük bir kısmını gecekondu tipi evlerde yaşamış bir insanın yeni yaşama ayak uyduramayacağı çok açıktır. O halde çoğu zaman kâğıt üstünde yazan dönüşümün asıl amacına da baktığımızda ve yönümüzü Fikir tepe bölgesine doğru çevirdiğimizde paradoksal bir durum ile karşı karşıya kalmaktayız. Çünkü temelde dönüşümün asıl amacı ekonomik, toplumsal ve fiziksel koşullarda meydana gelen çökme ve bozulmaları ıslah etme girişimi o bölgede yaşayan insanların yaşam kalitesini artırmak için yapılan bir girişimidir. Ancak görünen o ki soylulaştırma ve üst düzey yaşam bölge halkının yerinden edilmesi sürecinin ta kendisi olarak tezahür etmektedir. Ayrıca üst düzey yaşam imaj olarak yansıtılmasını da mağduriyeti ört pas etmeye yönelik bir girişim olarak yorumlamaktayım. Takdir edersiniz ki reklamları izlediğinizde kendinizi toz pembe bir dünyada yaşarken görecek ve bu mağduriyetleri sorgulamak aklınıza dahi gelmeyecektir. Yazının ilerleyen kısımlarında reklamların ortak temalarından bahsetmekle birlikte görsellere de yer vereceğim. O zaman ne demek istediğimi daha net anlayacaksınız.
YERİNDEN EDİLENLERİN VE FİRMA SAHİPLERİNİN DURUMU
Bölgede dönüşümü gerçekleştirmek için firmalar ev sahipleriyle uzun bir süre ikna ve uzlaşma sağlanılmaya çalışılmıştır. Ancak edindiğimiz bilgilere göre evlerini firmalara satmak istemeyen kişiler komşu, hemşehri gibi kişilerce ikna girişimlerine maruz kalmaktadırlar. Buna rağmen satmayan kişilere ise devlet el atarak o bölgeyi kamusallaştırarak satmaya mecbur bırakmaktadır. Öte taraftan yeni yaşama ayak uyduramayan insanlar kendi gelirlerince uygun alanlara taşınmaya mecbur kalmaktadır ve Fikir tepe bölgesinden ki evlerini zaruretten dolayı satmak istemektedirler ancak satamamaktadırlar. Firma sahiplerinin durumu ise pek çoğu iflas etmiştir ve reklam filmini bile internette yayınlamamışlardır.
FİKİR TEPE PROJESİNDE YER ALAN İNŞAAT FİRMALARI VE ORTAK TEMALAR
Fikirtepe projesinde yer alan inşaat firma sayısı totalde 17 tanedir. Bu firmalar;
Yukarıda ki firmaların iflas süreçlerinden dolayı ben sadece 10 tane firmanın reklam analizine ulaşabildim. Burada firmaların yapı isimlerine özellikle dikkat etmenizi isterim. Birkaç tane yapının isimlerini örnek verecek olursak Pana yapının Brooklyn Life konutunun ismi New York’ta sanatsal ve zenginlik yönden güzel bir yerleşim yerinin ismidir. Sanat anlayışı, üst kültürden gelen kesimin daha çok ilgi odağında olduğu alanlardan biridir. Bu anlamda Pierre Bourdieu “habitus” tanımının önemi büyüktür. Açıkça burası sanattan, estetikten, zenginlikten anlayan ve üst düzey yaşama ait olan insanların yaşam alanıdır demektedir. Haldız İnşaat’ın Transform Fikir Tepe konutu da dönüşüme dikkat çekmektedir. Sinanlı Yapı’nın Fordist Sinanlı konutunun isminden ben fordizm ve postfordizm kavramlarını göz önünde bulundurarak yorumladım. Fordizm de üretim tekniği değişmekle birlikte üretimin yeniden tanımı yapılıyordu. Burada da kentsel üretimin tekniği ve anlamının değiştiğini ve yeni yaşam alanı üreterek bilinen kent yaşamının nasıl değiştiğini görmekteyiz. Erkan İnşaat’ın Best Of Göztepesi, Ekşioğlu’nun Optimist Residence’sı, Nuhoğlu İnşaat’ın Yeni Tepe İstanbul’u, Teknik Yapı’nın Up Life Kadıköy’ü yapılarının isimlerinde yenilik ve en iyi olma vurgusu vardır. Son olarak SVR Group’un Busınness İstanbul yapımında iş dünyasındakilere hitap etmektedir. Şua İnşaat’ın Elite Concept’te ise elit, seçilmiş gibi anlamlar orada yaşayanlara itham edilmektedir.
Fikirtepe ‘de vaat edilen ortak temaları ifade etmek gerekirse; modern şehircilik anlayışı ön plana çıkmadır. Bundan kastımız Kadıköy’ün stratejik konumundan hareketle ulaşım noktaları olan Avrasya tüneli, metro ve metrobüs, havaalanı ve yapılması planlanan Finiküler hattıdır. Bunun yanı sıra hastanelere, üniversitelere ve alışveriş merkezlerine olan yakınlığına dikkat çekilmektedir. Yüksek binalar ve aynaların yoğun kullanıldığı rezidanslar sayesinde Adalar ve Çamlıca’yı seyretme imkânı tanımaktadır. Cetvelle çizilmişçesine düz yollar ve tabiri caizse amazon yeşilliğinin mimarilerin üzerinden tutunda park ve bahçelere serpiştirilmekte, geniş avlularla, İspanyol stili merdivenlerle avangart yaşam özendirilmektedir.Dairelerde resepsiyon hizmeti ve akıllı güvenlik sistemi sunulmakta açık kapalı yüzme havuzu, spor salonları, sauna, Türk hamamı oyun ve hobi salonlarıyla sosyal yönden tamamlayıcı olmaya teşvik etmektedir. Özellikle başka bir tatil bölgesini aratmayacak imkanlar sunulmaktadır. Kısaca şehrin içinde küçük bir şehir oluşturulmaktadır.
Öte yandan her aile tipine uygun daire seçeneklerinin var olması, komşuluk ilişkilerinin ön plana çıktığı ve reklamda bir sanatçının oynatılması yine lüks yaşamı özendirmektedir. Finans ve bankacılık sektöründe çalışanlar için prestijli ofisler, ticari alanlar ve mağazalar bolca görsellerde yer verilmektedir. Finans ve bankacılık sektöründe çalışanlar için aynı zamanda Ataşehir finans merkezine olan yakınlığına da dikkat çekmektedir. Bu anlamda hizmet sektörüne büyük bir atıf vardır. Dünya mutfaklarının olduğu restoranlarda damak kültürünün farklılaştığı söylenmekte ve dünya vatandaşı olma ithamı bulunmaktadır. “Burada oturanlar için İstanbul küçülüyor” sözü durumun çarpıcılığını net bir şekilde ortaya koymaktadır.
SONUÇ
Bu çalışmayı yaparken ben şahsi görüşlerimi de sizinle paylaşmak istiyorum. Reklam filmlerini izlediğimde ütopik bir tüketim ile karşı karşıya kaldığımı gördüm. Tüketim kültürü simgeleştirilmekle birlikte aynı zamanda mitleştirilmekteydi. Kavramlar ve imgelerle ideal ev kavramının bilinir anlamının ötesine geçerek yeniden tarifi yapılmaktaydı. Düşsel konseptler sunmakta ve beni gerçeklikten uzaklaştırmaktaydı. Reklam filmlerini izlerken zenginliğin sesi yüksek çıkıyorken yoksulluğun bir o kadar sessizleştiğini ve görünmezleştiğini gördüm. Reklamlarda kartpostal yaşam başlıca vaat olmakla birlikte benim gözümde modern yaşam olarak dayattıkları şey açık, yüksek, adalar ve boğaz manzarası olan Foucault’un deyimiyle hapishaneden hiçbir farkı bulunmamaktadır.
ZEHRA YILDIRIM
PANA YAPI BROOKLYN PARK
HALDIZ İNŞAAT TRANSFORM FİKİR TEPE
SİNANLI YAPI FORDİST SİNANLI
ERKAN İNŞAAT BEST OF GÖZTEPE
EKŞİOĞLU OPTİMİST RESİDENCE
TEKNİK YAPI CONCORD İSTANBUL
ŞUA İNŞAAT ELİTE CONCEPT
Yaz Dönemi Dosya Konusu: "Fikirtepe'de Değişim ve Sosyal Hayat" | İlim ve Medeniyet
16.01.2020 / 00:40[…] Reklamlardaki Fikirtepe, Zehra Yıldırım https://www.ilimvemedeniyet.com/reklamlardaki-fikirtepe.html […]