- ABD
- ÇİN
- GÜÇLER DENGESİ
- GÜVENLİK İKİLEMİ
- KAZAKİSTAN
- KIRGIZİSTAN
- ÖZBEKİSTAN
- REALİST KURAM
- REALİST TEORİ
- REALİZM
- RUSYA
- Şangay beşlisi
- Şangay Beşlisi üyeleri
- şangay örgütü
- ŞANGHAY BEŞLİSİ
- şanghay beşlisi üyeleri
- şanghay beşlisi üyeleri 2019
- şanghay beşlisi üyeleri türkiye
- Şanghay birliği
- Şanghay Çin
- ŞANGHAY FORMU
- ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ
- Şanghay nerede
- Şanghay Türkiye
- Şanghay üyeleri
- Şanghay üyeleri kimdir
- ŞİÖ
- SOĞUK SAVAŞ
- SSCB
- TACİKİSTAN
GİRİŞ
Soğuk savaş döneminde, ABD ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği olmak üzere iki kutuplu bir yapı mevcut durumdaydı. Yaklaşık 45 yıl süren Soğuk Savaş, ABD lehinde sonuçlanmış ve 8 Aralık 1991 yılında Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği’nin resmen dağıldığını açıklamışlardır. SSCB hukuken son bulmuş, ancak siyaseten halefi olan Rusya Federasyonuyla birlikte, tek kutuplu yapıya direnmeye ve ABD hegemonyasına karşı farklı şekillerde mücadele etmeye devam etmişlerdir. Sovyetlerin dağılmasıyla ABD’nin hegemonyası geniş bir coğrafyaya yayılmış ve dağılan Sovyetlerin parçaları üzerinde tesirini oluşturmaya başlamıştır. Rusya Federasyonu ve Çin, Sovyetlerin ardından oluşan boşluğu doldurmak için çeşitli girişimlerde bulunmuşlardır. Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), tek kutuplu düzene karşı gelen en önemli oluşumların başında gelmektedir.
Bu çalışmada, ŞİÖ’nün kuruluş amacını ve örgütün faaliyet süresindeki bazı hareketlerini realist perspektifin uluslararası örgütlere yüklemiş olduğu anlamda değerlendirip çeşitli somut örneklerle birlikte analiz edeceğiz.
REALİST PERSPEKTİFTEN ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ
Çin ve Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği arasındaki ilişki beklenilenin aksine sıcak olmamıştır. Çin’de gerçekleşen Komünist devrim Sovyetlerle müttefik olmalarını sağlayamamıştır. 1960’larda başlayan gerilim, 1980’lerin ortalarında yerini detant dönemine bırakmıştır. Bilindiği gibi, Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasından sonra bölgede önemli değişiklikler olmuştur. Sovyetler Birliği’nin 1991’de dağılmasından sonra da bu ikili ilişkiler devam etmiştir ve ABD hegemonyasına karşı takınılan ortak tavır bu iki büyük devleti, Çin ve Rusya’yı, işbirliğine iten önemli bir husus olmuştur.
Realist teoriye göre güçler dengesi, barışın temini için önemlidir. Uluslararası arenada güçler dengesi bozulursa savaş kaçınılmaz olur. Bu yüzden tek kutuplu sistem problemli bir yapıdır. Bu durumda savaş ihtimali daha yüksektir. Ve güç dengesi anarşik sistemde gücü yönetmek için oldukça önemli bir konumdadır. Bu durumun bozulması savaş olasılığını arttırmaktadır ve uluslararası arenada barışın temini ve istikrarlı bir yapı için güç dengesi gerekmektedir. Bu hususta Şanghay İşbirliği Örgütü, ABD hegemonyasındaki tek kutuplu yapıya karşı bir alternatif mahiyetinde olmuştur.
İlk toplantısı, devlet başkanları düzeyinde 26 Nisan 1996 tarihinde adını aldığı Çin’in Shanghay şehrinde yapılmıştır. Devlet Başkanları düzeyinde gerçekleşen bu ilk zirvede daha çok sınır uyuşmazlıklarının çözümü ve sınır bölgelerinde güvenlik ortamının sağlanması gerekliliği üzerinde durulmuş ve bununla ilgili olarak bir anlaşma imzalamışlardır. Shanghay Beşlisi’nin ikinci zirvesi ise 24 Nisan 1997 tarihinde Moskova’da yapılmıştır. Bu zirvede ise, sınır bölgelerinde bulunan askeri kuvvetlerin azaltılması, askeri konularda bilgi alış verişinde bulunulması vb. konular üzerinde durulmuştur.[1]
İlk toplantısından anlayabileceğimiz gibi Şanghay beşlisi olarak geçen Çin, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında yapılan anlaşmada daha çok sınır uyuşmazlıklarının görüşüldüğü bilinmektedir. Bu durum realist perspektifle bağdaşmaktadır. Realist teoriye göre uluslararası örgütler bir araçtır. Devletin uluslararası arenada temel aktörler olması sebebiyle bu örgütler devletlerin baki amacı olan ulusal çıkarlarını koruyup sağlayabilmeleri için önemli bir araç mahiyeti göstermektedir. Bu toplantıdan anlayabileceğimiz gibi bu devletler geçmişte bu devletlerin çarpışmalarında önemli nedenlerden olan ve ileride bir çatışmaya sebebiyet verebilecek bir problem olması sebebiyle bu problemin çözümünde bu örgütü bir araç olarak kullanmıştır ve bunları ulusal çıkarlarını gözeterek yapmışlardır.
Şanghay Beşlisi’nin Moskova’da yapılan 24 Nisan 1997 tarihli ikinci zirvesinde ise sınır bölgelerindeki askeri kuvvetlerin azaltılması ve askeri konularda bilgi alış verişinde bulunulması gibi konuların üzerinde bulunulmuştur. Sovyetler Birliği’nin dağılması üzerine belirli alanlarda zaafiyetler ortaya çıkmış ve devletler bu oluşan boşluğu doldurma gayretine girmişlerdir.
Realist teoriye göre devletler bir anarşik sistem içerisindedir ve devletin bekasını ise o devlet ancak kendi yetenekleriyle sağlayabilir. Uluslararası alanda devletler arası güven azdır. Bu durum ise devletlerin kendi güvenliğini tesis etmesi için ordu ve materyal güce önem vermesine, öncelikli politikalar arasına alınmasına sebep olmaktadır. Bu durumda devletlerin silahlanmaları, uluslararası arenanın içinde var olduğu anarşik ortamın doğurduğu güven azlığının neticesinde diğer devletlerin algılarının da etkisiyle güvenlik ikilemini doğurmaktadır. Devletler diğer devletin yaptığı defansif silahlanmayı ofansif bir silahlanma olarak algılayabilir. Bunun neticesinde bir silahlanma yarışına girebilir ve oluşan bu güvenlik ikilemiyle devletlerin ekonomilerine olumsuz etkileri olmaktadır. Bu alanda Realist teorisyenlerden Charles L. Glaser‘e göre uluslararası örgütler devletler arasında oluşan bu güvenlik ikilemini önlemesinde veya minimize edilmesinde önemli bir rol oynayabilir. Örgütler vasıtasıyla kurulan ittifaklarla ve yapılan anlaşmalarla askeri kuvvetlerin sınırlarda azaltılmasıyla güvenlik ikilemi sorunu hafifletilebilir. [2]
Örgüt ilerleyen zamanlarda, 2001 yılında Özbekistan‘ı da yanına alarak nüfuz alanını arttırmış ve terör problemleriyle birlikte sıkıntılı zamanlar geçiren Özbekistan’ın Batı’dan istediğini bulamaması nedeniyle gözünü bu örgüte çevirmiştir. Şanghay Beşlisi’nin “gözlemcisi” olan Özbekistan, ŞİÖ’nün üyeliğine kabul edildi. Özbekistan’ın bölgesel örgütlenmelere karşı pragmatik davranışlarını analiz ettiğimizde, söz konusu ülkenin ŞİÖ’ye üyeliği, aslında bu örgütün bölgedeki güncelliğin ve etkinliğinin bir göstergesidir aynı zamanda. Ne var ki, terörizm ve aşırıcılık sorunlarını çözmede Batı’dan umduğunu bulamayan Özbekistan, dış politika stratejisinde dönüşüme giderek Rusya’ya yakınlaşma kararı aldı.
Bu durumu değerlendirecek olursak, realist düşünür Joseph Grieco‘ya göre küçük devletler göreceli güçlerini yükseltmek için büyük devletlerle mukayese edebilmek adına uluslararası örgütlere girerler. [3] Birçok mini devlet bu örgütlerde oy kullanarak global sahnede bir etki yaratabilir. Bu sayede, hükümetler uluslararası anarşinin etkilerini uluslararası örgütler sayesinde yatıştırmış olurlar. [4]
SONUÇ
Realist perspektif günümüzde örgütleri açıklamakta önemli bir yer tutmaktadır. İlk başlarda uluslararası kurumlar üzerinde yeterince durmayan ve yeterince önem vermeyen realist kuram, daha sonra uluslararası sistemde artan öneminden dolayı uluslararası örgütlere değinmeye başlamışlardır. En çok incelenme safhası neorealizm dönemlerinden sonraki dönemlerde yapılmış yani neoklasik realistlerce üzerine durulmuş ve uluslararası örgütlerin işlevselliği değerlendirilmiştir. Uluslararası örgütlerin devletlerin birincil amacı olan ulusal çıkarlarını korumak ve sağlamak için ne gibi vasıta görevi gördüğü bu bakış açısıyla değerlendirilmiştir.
Şanghay Beşlisi Sovyetlerin dağılmasından sonra ortaya çıkmış bir örgüttür. Ticari, siyasi, ekonomik, askeri ve istihbarat açıdısından önemli bir görevi bulunmaktadır. Batı dünyasının oluşan boşluğu doldurmasını azaltmıştır. Bu devletler kendi aralarındaki sınır problemlerini çözmek için kurdukları bu örgüt görevini yerine getirdikten sonra zamanla farklı misyonlar kazanmıştır. Kendi aralarındaki güvenlik ikilemini azaltmak için yapılan anlaşmalar başarılı olmuştur. Diğer taraftan bazı küçük devletlerin bu örgüte üye olma yoluna girmesi hem örgütün öneminin arttığının hem de bu devletlerin uluslararası arenada seslerini duyurabilmesi için önemli bir kurum haline gelmiştir.
Fatih ÖZKARTAL
03.08.2016
[1] Hüseyin KOÇARSLAN ve Mahmut YARDIMCIOĞLU, ÇOK KUTUPLU DÜNYAYA DOĞRU: ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ s.163-173
[2] James E. Dougherty and Robert L. Pfaltzgraff,JR. , Contending Theories of International Relations : A Comprehensive Survey , 2001, p.92
[3] ıbid
[4] ıbid
KAYNAKÇA
1- Hüseyin KOÇARSLAN ve Mahmut YARDIMCIOĞLU, ÇOK KUTUPLU DÜNYAYA DOĞRU: ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ
2-James E. Dougherty and Robert L. Pfaltzgraff,JR. , Contending Theories of International Relations : A Comprehensive Survey , 2001,
3- Ateş Davut, Uluslararası Örgütler: Devletlerin Örgütlenme Mantığı, Dora basım, Bursa, 2014
4- ArıTayyar,UluslararasıİlişkilerTeorileri;Çatışma,Hegemonya,İşbirliği,Alfa Yayınları,2002
5- Meteoğlu Adem, Şanghay İşbirliği Örgütü Nedir, BİLGİUSTAM, 2015
6- Yıldırım Bilal, Şangay İşbirliği Örgütü Ve Türkiye, TASAM, 2005
7- Yıldırım Bilal, Dünyanın Gündeminde Şangay İşbirliği Örgütü (Dış Politikaya Yansımaları), TASAM, 2006