Bu bayram da öldük, öldürüldük.
Sudan milleti olarak uzun zamandan beri Ramazan Bayramı’nın neşesini yaşamadık. Adeta Ramazan Bayramı gelip geçerken, kurban kesmek yerine insan öldürüyoruz. Bu bayramda da bize; komşuya, köye ve akrabaya gidip, “bayramınız kutlu olsun” demek yerine, “başınız sağ olsun” demek düştü. Her bayramda başsağlığı dilemekten içimiz kanıyor. Bu sefer de Ramazan Bayramı’nda yanaklar ıslandı.
Bayram tatlısı yemeden kurşun yedik.
Parfüm kokusunu almadan barutu kokladık.
Bayram elbisesi giymeden kefenle sarıldık.
Bayram namazını kılmadan mezara gittik.
Hayırlı bir bayram beklerken,
Hayırsız bir bayramla karşı karşıya geldik.
Yürek kanıyor, içimize sığımıyor.
Bu mu bayram?
Bayram, ölmek midir yoksa öldürmek mi?
Bayram, ağlamak mı yoksa silah sesinden kaçmak mı?
Bayram, izlemek miydi oğlunu kaybeden annenin yüzünü?
Bayram neydi?
Bizi öldüren bir taraf varken, milletim birbirinizi öldürmeyin. Perde arkasındaki kişiyi arayın. Bu çatışmada kazanan yok, tam tersi aziz milletimizden nice insan, nice can kaybettik. Bu savaşta birbirimizle savaşıyoruz. Aslında perde arkasında bizleri savaştıranlar varken neden birbirimize giriyoruz? Bu kadar anlamsızlıktan utanıyorum. Komutanlar koltuk için savaşırken, toplumuzu ziyan ediyor. Bağımsızlıktan bu güne kadar milletimizin devletten istediği şey: güvenlik, huzur, eğitim ve kalkınmayken bu taleplere hemen hemen ulaşılamadı.
2018’de başlayan millet devriminin sloganı: “özgürlük, barış ve adalet; sivil devlet halkın tercihidir”. Fakat bu isteklere de kulak verilmedi. 03.06.2019 tarihinde gerçekleşen katliam, sonucunda devrimcileri kabirlere gönderdi. Neredeyse halkın hayali ve devrimcilerin rüyası, serap misali ulaşılamaz oldu. Kanlar döküldü, umutlar soldu. Yükselen sesler mezardan oldu.
Yine 15.04.2023 tarihinde savaşa girdik. Fakat bu sefer çok kötü. Mülteci olmak istemiyorum. Vatansız kalmaktan korkuyorum. Sudan’ım bir açmazın içinde, iki seçenek varken, tatlısı zehir oldu. Canım acıyor, yüreğim içime sığmıyor. Yanıyorum.
“Bizi cansız bırakma Allah’ım!
Yarının yollarında yılları da,
Ramazansız bırakma Allah’ım!
Ya dağıt kimsesiz kalan sürünü,
Ya çobansız bırakma Allah’ım!
Bizi sen sevgisiz, susuz, havasız;
Ve vatansız bırakma Allah’ım!”Arif Nihat Asya
Muhammed Abdalla Khazin