Sezai Karakoç sözleri ve alıntıları

Şehadet kelimesi, mü’minlerin mânevî zırhıdır. Ona hiçbir tank nüfuz edemez.

Sezai Karakoç

Kendi varlığı meselesini daha çözememiş bir varlığın(insanın), inkâra hakkı yoktur.

Sezai Karakoç

Kelime-i Şehadet, bir şimşek gibi insanın gönlündeki kara ağacı deviren, onu nurlara boğan, gönüllere aydınlık bir gökyüzü, billûrdan bir çeşme koyan, ilâhî bir kılıçtır.

Sezai Karakoç

Kur’an, mutlak hakikatın ebedîleşmiş âbidesi olarak, ideal bir mü’mini ve ideal İslâm cemiyetini, milletini, yani değişmeyen üstün insanlık düzenini, mutlak hümanizmayı getiren mutlak kitaptır.

Sezai Karakoç

Kâinat, asılmış bir adamsa, ezân onu darağacından indirir.

Sezai Karakoç

Sabah ezânı, kâinatı bir mü’min olarak teslim alır ve gün ışığına çıkarır.

Sezai Karakoç

Komünizmin rengi kızıldır. Yani ihtiras ve kan rengi. Kapitalizmin rengi siyahtır. Yani tassup ve ifrat rengi. İslâmın rengi ise beyaz, mavi ve yeşildir. Yani aklık, umut, sulh ve selâmet rengi.

Sezai Karakoç

Savaş, islâmladır ki, nefs için değil, nefse karşıdır. Hatta tarih içindeki nefs ünitelerine bile. Cihat, dış zulme açılan savaştır; büyük cihat ise iç zulme karşı.

Sezai Karakoç

Zaman, insan ruhunun eşyaya işlenmesindeki düzenlilik demektir.

Sezai Karakoç

Zamanın fethi, uzayın fethinden önemli ve aslında o fethin de sebebidir.

Sezai Karakoç

Kişinin ve toplumun zamanla olan hesaplaşması, tarihle olan hesaplaşması, şimdiki zamanın tek garantisidir.

Sezai Karakoç

Tarihin farkında olmak demek, mahkûmu olmak demek değildir.

Sezai Karakoç

Ancak, İnsanlığın bugünkü karanlık gidişini böylesine aydınlık bir yöne çevirecek olan nesil, inancıma göre, yine Doğu’da, İslam ülkelerinde görülecek köklü bir çıkış ve diriliş sonucunda boy gösterecektir.

Sezai Karakoç

İslam Medeniyeti, aynı zamanda bir düşünce medeniyetidir. Diriliş, düşünceye değer vermemiz, düşünceyi gündeme getirmemiz demektir.

Sezai Karakoç

Tesadüfle kurtuluş olmaz. İslâm dünyası, ancak açacağı çok geniş, çok boyutlu ve yoğun bir düşünce hayatı ve çığırı ile , ve o hayatı ayakta tutan saf heyecan ve idealizm ortamında, bir çıkış noktası bulacaktır.

Sezai Karakoç

Onun içindir ki, insanlara verilecek en iyi öğüt, “şart”larına bakmaları, neye alıştırıldıklarına bakmaları, kendilerine verilen mânevi zehirler reddedilemez bir tutku haline gelmeden, gözlerini dört açmalarıdır.

Sezai Karakoç

Çünkü gelişme ve büyüme bir kaderse, onun şartları da bir kaderdir, kadere dahildir. Gelişmenin zaferi “mukadder”se, o zafere ulaşmak için çekilen zahmetler ve sarfedilen emekler de “mukadder”dir.

Sezai Karakoç

Hayat, hep kış değildir. Yaz ve baharı da unutmamalı.

Sezai Karakoç

Evet, inancıma göre, Müslüman, inanmış kişi, daima çağdaş olmalı.

Sezai Karakoç

Kent, ya imanı, ya isyanı haykırır. Ben, iman haykıran, sessizliğinde iman çınlayan şehirlerin mimarı olmalıyım. Müslüman olmak bana bu görevi yüklüyor.

Sezai Karakoç

Müslüman, kendisini Müslüman bilmek veya saymakla Müslüman olamaz. Müslümanlığı bir varoluş haline getirmek borcundadır. Bu varoluşun şuur ve sorumluluğuyla dolup taşmak kaygısını taşımalıdır.

Sezai Karakoç

İnançsız toplumların merhameti yoktur.

Sezai Karakoç

Her kişi, gücünün yettiğince bilim yolunda ilerlemek borcundadır. "Hiç, bilenle bilmeyen bir olur mu?"

Sezai Karakoç

Canlılığını bütünüyle yitirmemiş, yani hakikatle bütün bütüne ilgisini kesmemiş bir uygarlığın her zaman için kurtuluş ümidi vardır.

Sezai Karakoç

İnsan, kendini hakikate adadığı, ruhunu ona açtığı ölçüde insandır.

Sezai Karakoç

Kahraman olmak, onun için ilkin iç putu kırmakla başlar. Bunun içindir ki Ulu Peygamber, bir savaş dönüşünde sahabeye "Savaş bitti. Büyük savaş başladı" diye buyurmuştu.

Sezai Karakoç

Medeniyet, bir ideali olan insanların büyük fedakârlıklarıyla gerçekleştirdikleri bir harekettir.

Sezai Karakoç

Batı, hep devrim " ihraç etti ". Şimdi de Diriliş "ithal" etsin.

Sezai Karakoç

Her şehrin bir ruhu vardır. Ve bunu, en çok, dış yapılar, sokaklar ve parklardan çok, "insan" oluşturmaktadır. Petersburg deyince akla Tolstoy ve Dostoyevski gelir.

Sezai Karakoç

İnsan çağımızda gönül tarlasına durmadan put dikiyor. Kendi türettiği eşyaya, kendi kurduğu sisteme veya kendinin yücelttiği insana tapmak yoluyla kendine tapmaya çalışmakta belki de.

Sezai Karakoç