SUSMAK, HİKMET VE PEYGAMBERLERİMİZ

DİN

Doğum günüm bugün olduğu için az önce bir yazı paylaşmak istedim. Rabbimin izniyle yaşım 29 oldu ve umarım Rabbimin izniyle hakkımda hayırlısıysa yaşamaya devam ederim. Bugün dolayısıyla beni derinden etkileyen ve bir üstadımızın anısına benzeyen bir anımı anlatmak istiyorum.

Bir gün Cuma namazını kılıyordum ve orada Camideki Hocamız dilini tutan kurtuldu dedi. Öncesinde de konuşmayan ben bunu duyunca herhalde Peygamberimiz (sav) konuşmamamızı tavsiye ediyor diye düşündüm. Bu sebepten ötürü de genelde hiç konuşmam. Ayrıca kimsenin arkasından mümkün mertebe konuşmamaya çalışıyorum. Buna çok dikkat ederken iki kere başkasının hakkında konuştum ve başıma çok büyük olaylar geldi. Bir tanesini bu yazıda anlatmak ve tarihe not düşmek istiyorum ve çok sevdiğim gençlerimize bir ders olmasını istiyorum.

Bir gün Ömer isimli arkadaşımızla buluştuk ve o zamanlarda Hikmet üzerine yanlış hatırlamıyorsam düşünüyordum. Konu yine buraya geldi. Olayların arkasında hikmeti anlamak üzerine sohbet ediyorduk. Hz. Musa'nın Hızır ile olan serüvenini anlatmıştım Ömer'e. Ve kendimden çok emin Hz. Musa'da Hikmet olmayacağını düşündüm ve bunu söylemiş oldum. O gün otobüsle eve doğru dönerken kalbime çok şiddetli bir sancı saplandı ve yere kadar eğildim. Rabbim az daha beni helak edecekti ve fark edince estağfurullah dedim. Umarım Rabbim beni affetmiştir. O gece uyuyamadım ve gözlerim yerinden çıkacak gibi oldu, çok rahatsızlandım. Hasta idim ama bu kadar canımın yandığını hatırlamıyorum. Bir Peygamberimiz hakkında böyle çıkarımlar yapmanın insanın felaketine sebep olabileceğini gençlerimize hatırlatmak isterim.

Bu çıkarımı yapmamın sebebi ise Hz. Musa'nın Hızır ile olan muhabbetinde perde arkasını o an için anlamıyor ve Hızır'a soruyor. Ben de böyle bir çıkarım yaptım ama onu söylediğime ise sonrasında çok pişman oldum. Yazmak istememin sebebi ise Hafız, Veli, Hoca, Peygamberler vesayre Allah'ın sevdiği ve sevme ihtimali olan insanların arkasından konuşmanın bize öyle veya böyle bir dönüşü olabileceğini hatırlatmak isterim. Doğum günüm olmasından dolayı bu anımı anlatmak isterim. Buna benzer bir olayı Üstad, Yavuz Bülent Bakiler'in hatıratında zannediyorum okudum. Kendisi Risale-i nur hakkında içinden yanlış bir şeyler zannediyorum geçiriyor ve o gece ölümden dönüyor. Bu konuyu bir kitapta okumuştum. İnternette teyit edemedim ama araştıracağım inş. Yani büyük insanlarımız hakkında konuşmak ve hatta düşünmek bile bazen insanın bela çekmesine sebep olabiliyor.

Bir süre Hz. Musa'nın adını dahi yazamadım. Çünkü çok korkmuştum ve ismini yazmak bile bana çok zor geliyordu. Gençlerimize dinimize ve değerlerimize karşı saygılı olmalarını tavsiye ederim. Kendini genç hisseden herkese de...

200. yazımda anlatmak istemiştim.

Depremde yaralanan, vefat eden ve zarar gören kardeşlerimize Rabbimden iyilikler ve güzellikler nasip etmesini dilerim.

Ozan Dur

09.02.2023

Ozan Dur
Ozan Dur

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi'nden mezun Filistin ve İran Araştırmaları- yazar [email protected] Poliglot (8), dillere dair Çalışma Alanım Ortadoğu ve Diller

Yorum Yaz