TERÖRÜN FİNANSMANI

GÜVENLİK VE TERÖR

Uzun yıllardır terörün geçerli bir tanımı yapılamıyordu. 11 eylül sonrasında terör başlığı altında birçok tanım yazılmaya başlamıştır ama bunların hiçbiri teröre yeterince karşılık olamamaktır. Çünkü terörizm kişiden kişiye, devletten devlete veya ulustan ulusa değişen bir kavramdır. Bunun en iyi örneği herhalde bu cümlede geçmektedir. ‘ size göre terörist olan bir başkasının özgürlük savaşçısı olabilir.’  Bu dönemde yine terör ve terörizm kavramı sıkça birbirinin yerine kullanılmaktaydı ama ikisi arasında önemli bir ayrım vardı. Terör, şiddete başvurma, yakıp yıkma olarak tanımlanırken; terörizm ise terörü sistematik ve hesaplı olarak siyasi hedeflere ulaşmak için bilinçli kullanmak olarak tanımlanıyordu.

  1. Terör Örgütlerinin Finansal Kaynak Sağlaması

Terör örgütleri bir eylem ve örgütü kurmak için ortalama harcanan maliyeti değişik kaynaklardan sağlayabiliyordu. Bunlar petrol, uyuşturucu kaçakçılığı, adam kaçırma vb. olarak diyebileceğimiz şeylerdir. Bunların yanında yasadışı faaliyetlerden de gelir sağlayabiliyorlardı. 11 eylül sonrasında devletlerin terörizme direk yardım yapması bir nevi zorlaşmıştı. Bu yüzden örgütler yasadışı faaliyetlerden gelir sağlamaya çalışıyorlardı. Uyuşturucu kaçakçılığı, terörist grubun en önde gelen terör bağlantısında yardımı en çok olan finansal kaynakların başında geliyordu. Ceza başlığını altında bulunan merkez komite üyesi Dondurand ve Chin 17 ülkenin terörist gruplara doğrudan olmasa da dolaylı yollarla bu gruplara yardım ettiğini söylemekteydi. Yasadışı kaynaklardan finansman sağladığı gibi örgütler yasal görünümlü faaliyetlerden de gelir sağlayabiliyorlardı. Bunların en iyi örneği ise ticari işletmeleri kullanma, aidat ve bağışlar ve kar amacı gütmeyen kuruluşlar olarak verilebilir. Örgütler bu kurumları yasal gösterip toplantı günlerinde veya buluşma günlerinde üyelerden para veya ayni yardımlar toplayarak kendilerine gelir olarak alabiliyorlardı.

Dış destekli kaynaklar da terörist gruplara üstü kapalı da olsa yardımda bulunuyorlardı. Ama 11 Eylül saldırısı sonucu BM Güvenlik Konseyinin teröre finansal kaynakta yardım yapılmasını dünya barışını tehdit edecek bir durum olarak gördüğünden bu kaynak daha az güvenilir bir hal aldı. Bunların yanında gelir sağlamak isteyen terörist gruplar; propagandalar ve yandaş grupların desteğiyle halkın sempatisini kazanarak yardım toplamaya çalışıyordu.

  1. Terörün Finansmanı ile Mücadeleye İlişkin Ulusal Mevzuat

Bu başlık altında 3 önemli kanun vardır. ‘ 5549, 3713 ve 6415 sayılı kanunlar terörizm ile ilgili alınmış önemli kanunlardır. ‘

A.) 5549 sayılı ‘suç gelirlerinin aklanmasının önlenmesi hakkında kanun’

Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı (MASAK) bu kanun çerçevesinde kurulmuş olup Maliye Bakanına bağlı olarak çalışan bir kurumdur. Ülkemizin idari nitelikte bu birimi ise ‘Mali İstihbarat Birimi’ dir. 11 Eylül sonrasında terörün temel fonksiyonu kara paranın aklanmanın önlenmesine ilişkin uluslararası standartları belirlemek ve ülke uygulamalarını izlemek olan Mali Eylem Görev Gücü(FATF) görev alanına aklanmanın yanında terörün finansmanı da dahil edilmiştir. Burada önemli görev ve yetkileri olan MASAK; aklanma konusunda bilgi toplamak ve analiz etmek, ciddi terör suçu işlenebilecek durumlar Cumhuriyet Başsavcılığına intikal ettirmek, görev alanı dahilinde olan konularda bilgi alışverişinde bulunmak vb. gibi görev ve yetkileri vardır.

B.) 3713 sayılı 1. Maddede yer alan Terörle Mücadele Kanunu

Terörizmin ülkelerde uygulanma ve gösterilme amacının farklı olduğu konular vardır. Bunların herhangi biri ülkenin refahını ve düzenine yönelik olursa o zaman bir yaptırımı olabilir. Terör suçunun oluşması için; 1.cebir ve şiddet kullanılması, 2. kanunun 1. Maddesinde yer alan hedeflere yönelik olması ve 3. örgüte mensup bir kişi veya kişilerce yapılması. Terör suçu Türk Medeni Kanunu’nun 8.maddesi çerçevesinde terör suçu kavramına değinilmiştir. Her kim kısmen veya doğrudan terör suçunun işlenmesinde kullanacağını bilerek ve isteyerek fon sağlar veya toplarsa örgüt üyesi olarak cezalandırılır. Fon kullanılmamış dahi olsa, fail aynı şekilde cezalandırılır.

C.) 6415 sayılı terörizmin finansmanın önlenmesi hakkındaki kanun

Fon sağlamak veya toplamak terörizmin finansmanı suçunu oluşturur. Terörizmin finansmanı suçunun yabancı bir devlet veya uluslararası bir kuruluş aleyhine işlenmesi halinde ise soruşturma ve kovuşturma yapılması Adalet Bakanının talebine bağlıdır.

MAL VARLIKLARININ DONDURULMASI

Bakanlar Kurulu tarafından alınmış olup, buradaki işlemler Maliye Bakanlığına bağlıdır.

  1. BM’nin Güvenlik Konseyi mal varlıklarının dondurulması kararlarının uygulanması için 2 şekilde karar alır.
  2. Anlaşma niteliğinde olmadığı için üyeler tarafından imzalama ve uygulama için ek bir süre yoktur; 2. Mal varlıklarının dondurulması kararı Bakanlar Kurulu tarafından resmi gazetede yayınlandıktan sonra gecikmeksizin uygulamaya konulmalıdır.
  3. Yabancı devletler yapılan Talepler ise yine anlaşma kapsamındadır.

Devletler kendilerine karşı yapılan bir mali yaptırımda ağır şartlar taşıyan sonuçlarla karşılık vermektedirler.

a.) Yabancı devletlere yapılan malvarlıklarının dondurulması talepleri ile TR’de bulunan malvarlığı hakkında yapılacak işlem

Burada yapılacak işlemde Değerlendirme Komisyonunun önemli bir rolü vardır. Önceden anlattığımız MASAK ise bunun sekretaryasıdır.  Ayrıca devletler mal varlıklarının dondurulması ile ilgili birbirlerinden karşılıklılık ilkesini gözeterek talepte bulunabilirler.

YUSUF TANER KILAVUZ

Yusuf Taner KILAVUZ
Yusuf Taner KILAVUZ

Istanbul Medeniyet University, Faculty of Political Science, Department of International Relations. [email protected]

Yorum Yaz