Donald Trump’ın her gün üzerine bir yenisini daha eklediği sansasyonel demeçlerinin yolun sonunda nereye çıkacağı meçhul.

ABD dünya saltanatını Trump’ın diliyle mum gibi eritiyor. Niye mi?

Trump konuşuyor, dünya dalga geçiyor..

Trump konuşuyor, dünya celalleniyor..

Trump konuşuyor, deliler bayram ediyor.

Trump’ın son skandalı bazı Afrika ve Latin Amerika ülkeleri için sarf ettiği sözler sonrası açığa çıktı. 54 Afrika ülkesinin Birleşmiş Milletler’deki büyükelçileri, hakaret içeren sözleri nedeniyle ABD Başkanı Donald Trump'ın özür dilemesini talep etti. Yetmedi, New York’ta Donald Trump’ı kınayan ortak bir bildiri yayınladılar.

Bir devlet başkanı gibi kesinlikle değil. Çocuk desek, bu kadarı da fazla denir. Trump’ın ruh ve sinir sağlığı sorgulanmaya başlandı. Dünyanın en büyük askeri kapasiteye sahip devletinin başında, hedefini şaşırmış mermi gibi sağa sola saldırıyor. Deyim yerindeyse dünyayı aptal yerine koyuyor.

Amerikan dış politikası çalışanlar şaşkın. Trump’ı başından beri istemeyenler bir yolunu yordamını bulup Beyaz Saray’dan atmanın peşinde. Trump’ın akıl sağlığı yerinde değil tezini güçlendirmek istiyorlar. Ancak son muayenesi sonrası Trump’ın turp gibi olduğu duyuruldu.

Piyasaya yeni bir kitap sürüldü. Adı, ‘Fire and Fury’ yani Ateş ve Gazap. Kitap Trump ile doğrudan alakalı. Zira kitabın içinde yer alan iddiaların çok ciddi olduğu söyleniyor. ABD ve dünya basınında kitabın tanıtımı fazlaca dolaştırıldı. Yazarı, gazeteci Michael Wolff. Kitap Trump’ın Beyaz Saray macerasına odaklanıyor.  Peki kitapta anlatılan Donald Trump nasıl bir başkan?

Her şeyden önce Trump’ın bir psikomanyak olduğu iddia ediliyor.

Başkanlık seçimlerinde Trump’ın kazanmak için değil, meşhur olmak için aday olduğu belirtiliyor. Yani bu olacak iş değil.

Trump’ın boş söylemler dışında hiçbir siyasi derinlik veya plan taşımadığına vurgu yapılıyor. Buna çoğumuzun cevabı ne olurdu, kestirmek güç değil.

Kitapta yer verilen diğer iddialara girmiyoruz. Ancak şurası açık ki tüm bu enformasyon kirliliği arasında artan bir Trump karşıtı kampanya söz konusu. ABD’nin kaderini dünyanın kaderi olarak görenler Amerikan rüyasının kabusa dönüşmesini an ve an izliyor.

 Trump’ın çılgınlıkları, politik vizyonsuzluğu ve bunlara eklenen patavatsızlığıyla ABD başkanlığının akıbeti tartışılmaya başlandı.  Bu bir bakıma liberal özgürlükler ülkesi Amerika’nın liderliğinin sorgulanması anlamını da taşıyor. Trump’ın her demeci ABD’nin uluslararası itibarını zedeliyor.

Şimdiye kadar Amerikan sisteminde görülmemiş bir durumla karşı karşıyayız.

Sistem ilk defa ciddi hasar sinyalleri veriyor. Dünyanın diğer süper güç adaylar hızla ABD’nin tahtına yaklaşırken Trump resmen çelik çomak peşinde. Bu gidişle akıbeti hayr olmayabilir.

Bir kenara not etmekte fayda var.

2018, Trump Amerikası için zor bir sınav olacak gibi gözüküyor.

Eşref TUĞRA