400 YAZI SONRASI BİR HATIRA: İSTİSNA ÖRNEĞİ

YABANCI DİL İSLAM

400 Yazı Sonrası Bir Hatıra

Burada yazacaklarımı öncelikle Rabbimin nasip etmesi olarak kaleme almak istiyorum. Başarı Allah’tan olduğu için O’nun yardımı olmadan adım atabilmek bile mümkün değil. Yüce Rabbim bana bu kadar yaşamak imkânı verdiği ve nice güzellikler yaşattığı için Kendisine sonsuz minnettarım.

İlkokuldan/ortaokuldan mezun oldum ve liseye geçmem gerekiyordu. Bizim burada Atatürk Lisesi vardı, düz lise idi. Orada okumak istiyordum ama oradaki Hoca puanıma baktı ve bu çocuk okumaz, meslek lisesine gönderin. Bari meslek öğrensin dedi. Birkaç defa meslek lisesinde okumak istemediğimi anneme söyledim ve düz liseye beni kabul etmesi için gitmesini sağladım. Her seferinde oradaki Hoca beni reddetti ve ben mecburen meslek lisesine başladım. İlk başlarda memnun değildim. Hocanın bilmediği bir şey vardı Allah’ın bana nasip ettiği çalışma azmi. Zeki değildim evet ama kışın soğukta odama gider kitap okumaya ve şiir ezberlemeye çalışırdım. Bir gün üniversite kazanacağım demiştim Anneme. Rabbim daha sonra nasip edecekti.

Meslek lisesinde ilk sene düz liselerle aynı dersleri gördük ve çok yüksek bir puan aldım. Puanım bütün meslek lisesi bölümlerine yetiyordu. Teknik ve Düz lise ayrımı vardı. Hocamız elektrik ölmez meslek onu yazsın dedi. Ben de Teknik elektrik bölümünü yazdım. Teknik bölümler daha çok puan istiyordu ve Hamdolsun kazanabildim. İlk sene çok iyi çalışsam da sonraki senelerde işi gevşettim. Derslere riayet eder asla kopya çekmezdim. Kopya çeken arkadaşlarımı büyük bir cesaretle o zaman Hocama şikâyet etmiştim. Buna nasıl cesaret edebildim hala hatırlamıyorum doğrusu.

Meslek lisesinde okumamın en önemli yanlarından biri Rabbimin beni kız-erkek aynı karışık ortamlardan uzak tutması için diye anlıyorum. Rabbim temiz kalmamı istiyordu büyük ihtimalle. Kaderin cilvesi lisede çok dikkat çeken de bir çocuktum. Kötü yollara düşebilirdim ve Rabbim şer içinde hayrı nasip etmişti. Bana göre şer idi ama aslında çok hayırlıydı. Güzel arkadaşlarım oldu. Lakin o döneme dair hatırladıklarım oldukça sınırlı.

Hoca bana okumaz demişti ama ne kadar çalışkan olduğumu bilmiyordu. Liseden sonra dört yıllık bir üniversitede okuyabilen bir tek ben oldum. Ayrıca arkadaşlarım içinde yabancı dil bilen tek kişi benim. Büyük ihtimalle yurt dışına ilk çıkan ve en çok ülkede bulunan da ben oldum. Rabbim öyle nasip etti çünkü. Bu dünyada çalıştığımızın karşılığını vaat ediyordu. Hocam gerçekçi davrandı ama istisnalar olabiliyor, onun için bu yazıyı kaleme alıyorum.

Lisede sınavlardan önce ezber yapardım. Öyle birçok sınavdan iyi not aldım. Bir gün biyoloji dersinde bir konuyu ezberlemiştim. Hocamızda o konuya dair derste soru sordu. Geçmiş zaman şimdi soruyu hatırlayamıyorum. Lakin sınıfta bir tek ben onu söyledim. Hocam bu soruyu bütün diğer sınıflarda da sordum koca okulda bilen çıkmadı dedi. Geldi ve beni alnımdan öptü. O anki mutluluğumu anlatamam. Aman ya Rabbi başarının verdiği saadet ne güzel saadet!

Tarih hocamı severdim. Ondan ezberlemeye dair ilk tüyoları öğrenmiştim. Aralıklı tekrar yönetimi tavsiye ediyordu. Bunu nereden bildiğini inanın bilmiyorum. O zaman söylese de ben yıllar sonra dil çalışırken bu yöntemle karşılaşacaktım. Hocamız zeki idi büyük ihtimalle ve çocuğunun da iyi bir lise veya üniversite kazandığını bize o zaman söylemişti. Hafızamda o var. Kitap okumamızı tavsiye etti. Ben tabii okumaya başladım. Gazeteden biriktire biriktire kuponla 20-30 civarında kitap almıştım. Hocamız bize okuyun demişti dönem sonu olması lazım. Okuduğunuz kitapları getirin demişti. Bir arkadaşım ve ben getirmiştik diye hatırlıyorum. Arkadaşım birkaç kitap okumuştu ben yaklaşık 10 civarında kitap okumuştum. Beni tahtada tebrik etmişti. Rabbim ne güzel günlerdi, ilim ile uğraşmak ne kadar da güzel. Şükür ancak Sana’dır.

Liseden sonra dershaneye kayıt oldum. Dershanede Hocayı dinler ve evde de tekrar ederdim. Kolejde okuyan çocuklar vardı. Hocam bana okumaz demişti ama dershanede yapılan sınavlarda ilk üçe giriyordum. Yurtta yemeği dakika ile yiyor hemen dersin başına geçiyordum. Dershanede bir durum olursa, yalan söylemediğimi bildiklerinden bana soruyorlardı. Peygamberimiz (sav) gibi o dönemler Emin sıfatını o zamanlar haiz olmuş olabilirim. Ömür boyu Emin olabilmek dileğiyle, elbette.

Sınavda ilk 20 bine girebildim ve İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi’nde tarih okumaya başladım. 2014’de öğrendiğim Farsça beni Ortadoğu çalışmaya yöneltti. Farsça ilk sınav hariç diğerlerini 100 alarak geçtim. Derslerde hep ben birinciydim. Sınavda öğrenciler Hocaya kelime sorardı ben ise kızardım nasıl bilmezler buradaki kelimeleri diye. Hiç sormadan ve sözlüğe bakmadan sınavı yapar ve 100 alır çıkardım. Okumaz denilen çocuk ilerliyordu Hamdolsun J

Arapça derslerinde de keza Arömer’de birinciydim diye hatırlıyorum. Derslerde diğer öğrencilerin söyledikleri cümleleri de not alır. Onlar söyledikleri cümleleri unuturdu ama ben unutmazdım. Osmanlıca derslerim de AA idi. İbranicede birincilik ve ikincilik arasında gidiyordum diye hatırlıyorum ama diğer iki arkadaşım zeki idi. Çok çalışmazlar ama yüksek alırlardı. Ben çok çalışırdım ona rağmen bazen istediğim başarıyı yakalayamayabilirdim. Ama ilk kitabı ben yazacaktım İbranice öğrenim kitabı hazırlamıştım. Onu tanıttığım yazı bugün 1 buçuk milyondan fazla tıklanma aldı. Farsça, Arapça ve İbranicenin öğrenilmesine ciddi manalarda katkıda bulunabildim Hamdolsun. Bunları tabii Rabbim nasip ediyor. Bereket O’ndan. Ben sadece çok çalışıyorum ve sonucu hesaplamıyorum. Beklentilerimi düşük tutuyorum Rabbim en yukarıları nasip ediyor.

Dünyanın ilk 100’de üniversitelerinden olan Humboldt’da İngilizce, yine ilk 100’de olan Kudüs İbrani’den İbranice dersleri aldım. Ayrıca ilk 1000’de olan İmam Humeyni Üniversitesinden Farsça ve Hayfa Üniversitesi’nden İbranice eğitimi aldım. Öğrendiğim o zaman bütün dillerin konuşulduğu ülkelere gittim ve çıtayı yukarılara çıkarmak nasip oldu. Bunları nasip ettiği için Rabbime ne kadar şükretsem az. Tam bir istisna örneği. Çünkü Hocam beni okumaz olarak telakki etti. Ama hesaba katmadığı Rabbimin ne nasip edeceği ve benim çabalarım. Bugün 7 dilde B1 seviyesindeyim en az. 400 civarında yazım 9 milyondan fazla okunma oranına ulaştı. Bu nasip ettikleri için Rabbime ne kadar şükretsem az. Umarım bundan sonraki hem benim ömrüm hem de İslam gençliğinin ömrü çok bereketli geçer. Övünmek olarak bahsetmiyorum bunlardan. 6 kitabım var ve 400 yazım var Hamdolsun. Rabbim çok büyük, O çalışana veriyor. Gençlerimizi de çalışmaya ve sonucunu Rabbimizden beklemeye davet ediyorum. Hocam o çocuk okudu ve ülkesine, ümmetine ve güzel dinine hizmet etmeye çabalıyor. Bütün Hocalarımıza saygılarımla…

 Ozan Dur

Ozan Dur
Ozan Dur

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi'nden mezun Filistin ve İran Araştırmaları- yazar [email protected] Poliglot (8), dillere dair Çalışma Alanım Ortadoğu ve Diller

Yorum Yaz