Alfabesi Farklı Dilleri Öğrenmek Üzerine Tecrübeler
Latin alfabesini bu yazıyı okuyabilen herkes biliyordur diye tahmin ediyorum. Birçoğumuz da dinimiz gereği Arap alfabesi ile küçük yaşlardan itibaren tanışıyoruz. Lakin bu tanışma sadece sure ve namazlarla sınırlı kalırsa bir derinleşmeden ve ilerlemeden bahsedemeyebiliriz. Buna karşın bazı tarihçi arkadaşlarımız veya edebiyatçılar yine Arap alfabeli Osmanlıcayı öğreniyorlar. Toplumumuzda birçok insanın farklı bir alfabe bildiğini düşünüyorum. Lakin çoğunluk İngilizceye önem verdiğinden latin olmayan bir alfabeyi öğrenmeye gerek duymayabilir. Dil öğrenmek isterse Batı dillerinden birisini seçecektir muhtemelen. Bununla birlikte Doğu dillerinin önemli bir kısmı ve yaygın olanları farklı alfabelerle yazılıyor. Bu dillerin de öğrenilmesini istediğimden alfabesi farklı olan dillere dair tecrübelerimi yazmak istiyorum. Türkçe literatürde sanırım bu konu üzerine yazılmış çok bir şey yok.
Her dil ve alfabe için ayrı konuşmak gerekir lakin genel bir yazı hazırlamak istiyorum. İlerde her bir dil için ayrı konuşabiliriz nasip olursa. Öncelikle alfabe gözünüzü korkutmasın. Normalden bir tık daha zor oluyor ama her dilin mutlaka en az bir zor yanı olduğunu bildiğinizde işiniz daha kolay. Bir de alfabe farklı olunca, okuduğunuzda size bir olumlu bir hava katacaktır. Böyle dilleri bilenler bilmeyenler arasında iyi bir izlenim bırakabilirler. Zor olmadığını vurgu ile belirtelim. Ben Arap alfabesi, Fars alfabesi, Osmanlıca, İbrani Alfabesi, Latin Alfabesi ve Kiril Alfabesini uzun sürelerdir çalışıyorum. Bunların bazıları birbiriyle aynı veya ufak tefek değişiklikler var. Ama Arapça kelimeler ile Farsça kelimeler tamamen farklı diyebiliriz, ortak kelimeler olsa da. Farsça kelimeleri gördüğümüzde bunun nasıl okunacağını eğer önceden sözlüğe bakmadıysak veya dinlemediysek kolay kolay çıkaramayabiliriz. Arapçaya aşina olanlarınız vardır ve bu iki dilde de hareke konulmaz. Mutlaka kelimeleri okunuşlarıyla birlikte öğrenirsiniz. Sınıf ortamında öğrenirseniz bir problem yok ama kendi kendinize öğrendiğinizde ekstra çaba sarf etmeniz gerekecektir.
Günümüz şartlarında bu durum giderek problem olmaktan çıkıyor. Benim öğrendiğim diller için bunlar problem değildi ve bunların öğrenimi de giderek kolaylaştı. Mesela Farsça öğrenirken kelimeleri hatırladığım kadarıyla hiçbir sitede dinleyemezdim. Ama buna rağmen Mehmet Kanar hazırladığı Farsça sözlüğünde kelimelerin yanında okunuşlarını da yazardı. Ben böyle her kelimeye sözlükten baka baka nasıl okunduğunu öğrendim. Şimdi sizlerin işi daha kolay çünkü Forvo diye bir site var. Orada birçok Farsça kelimeyi sesli olarak dinleyebilirsiniz. Ayrıca İlimvemedeniyet’te Farsçaya dair yazdığımız kelime ve fiillerin okunuşlarını da vermeye çalışıyoruz. Bütün bu anlattıklarıma rağmen Farsça öğrenmek sanıldığı kadar zor değildir. Fars alfabesiyle yazılmış bir kelime var. Bunun okunuşu ve anlamını bilmeniz gerekiyor. Almanca öğrendiğinizi düşünün, Almanca kelime latin alfabesiyle yazılıyor. Ama bazı harfler farklı okunuyor ve bazı kelimelerin de telaffuzu farklı oluyor. Bu yüzden kelimeyi de dinlemeniz ve okunuşu öğrenmeniz gerekiyor. Bu tarz problemleri olan bir diğer dil Fransızcadır. Bu dilde de dinleme çok önemli. Yoksa kelimeleri yanlış öğrenirsiniz. Ayrıca Fransızca ve Almanca gibi kelimelerin okunuşunun yazıldığı içerikleri bulmakta zordur. Ama bir Farsça ve Arapça okunuşları bulabilirsiniz. Türk mantığına da yakındır diyebiliriz bu diller için. Farsça için Mehmet Kanar’ın sözlükleri, Arapça için Tevakku bu anlamda öne çıkıyorlar. Dolayısıyla duruma göre değişse de Alfabesi farklı dillerin de avantajları olabiliyor. Örneğin Arapça bir Türk için Fransızcadan bence daha kolaydır. Ortak kelimeler ve o dildeki kaynaklar açısından bu böyledir. Hoca bulmakta aynı şekilde. Bu açılardan daha kolaydır. Farsça ise keza Fransızca ve Almancadan daha kolaydır. O yüzden bu dilleri de öğrenmeyi düşünebilirsiniz. Dünyada Batı kadar Doğu da var.
Burada önemli olan hususlardan birisi de Alfabesi farklı dilleri eğer öz disiplinimiz güçlü değilse bir kursta öğrenmek önemli olabilir. Çünkü kendimiz öğrendiğimizde telaffuza ve yazmaya büyük önemler veremeyebiliriz. Bu dillerde içerikler bulmak da latin alfabeli dillere göre daha zordur diye tahmin ediyorum. Yazma ve telaffuz çok önemli. Dili uluslararası geçerliliği olan bir kurumda belgelemek istediğinizde yazmanızı ve konuşmanızı isteyeceklerdir. Müslüman gençlerin de dillerini sadece ülkesindeki kurumlarda değil beynelmilel kurumlarda belgelemelerini tavsiye ederim. Arapça öğrendiyseniz mutlaka Ürdün’e gidin. İngilizce öğrendikten sonra mutlaka bu dilin konuşulduğu ülkelerde eğitimler alın. Bunu çalışkan gençlerimize tavsiye ederim.
Alfabesi farklı dillerde en zor gelişen alanlardan birisi de yazma. Mesela ben Rusça öğrenmeye çalışıyorum ve alfabesi farklı. Kelimeleri defterime yazıyorum. Sıklıkla da okuma yapmaya çalışıyorum ama yazma pratiği çok yapmadığımdan söyleyebildiğim cümleleri kolaylıkla yazamam belki de hiç yazamam. Bunun önüne geçmek lazım. Yazma çok önemli. Maalesef Türkiye’deki dil becerisini ölçen sınavlar yazıya önem vermiyorlar. Ama siz yurt dışında bir hayat düşündüğünüzde ve kariyer planladığınızda yazmanın ne kadar önemli olduğunu anlıyorsunuz.
Dilde dikkat edilmesi gereken alanlardan birisi de konuşma. Alfabe farklı olsa da konuşurken alfabeye çok da dikkat etmeyiz. Eğer dinleme pratiklerini yaptıysak konuşuruz. Konuşmaya büyük ehemmiyet vermek gerekiyor. Örneğin YouTube kanalı açtığınızda ve dil biliyorum dediğinizde ilk olarak konuşmanıza bakılır. Nasıl konuşuyorsunuz ve aksanınız var mı? İngiliz veya Amerikan aksanına sahip olmaya çalışmak gençler için güzel bir hedef olabilir. Bu sizin fark atmanızı kesinlikle sağlar. Çünkü aksan yapabilmek kolay değil. Konuşma şeklinizi değiştirmeniz ve Türkçeden uzaklaşmanız gerekiyor konuşurken. Bu kolay bir şey değil dediğim gibi. Birçok insan da bunu öğrenemiyor ve yurt dışında yaşama imkanı da sınırlı olduğundan bu aksan işi kolay halledilemiyor. Aksan yapabilirseniz kendinize de güveniniz artacaktır diye düşünüyorum.
Forvo’da olan alfabesi farklı bir dili öğrenmekten korkmayın. Aynı zamanda okunuşu yazılan sözlüklerdeki dillerden de korkmayın. İnsanlar Çince öğreniyor ve yazıyorlar. Bu durumda alfabesi farklı olan dilleri öğrenmek sanıldığı kadar zor olmasa gerektir değil mi? Zor ve az bilinen dillere yatırım yapın gençler. Bu alanlarda daha çok fark atarsınız. Herkesin yarıştığı kulvarlar da söz söylemek ve eser üretmek sanıldığı kadar kolay değil. Her zaman kendinizin en iyi versiyonuna ulaşmaya çalışın. Bu bir yıl önceki benden daha iyi oldum gibi düşünmeyin. Bir saniye önceki benden nasıl iyi olabilirim diye düşünün ve saniyelerin öneminin farkına varın. Her saniye daha ileriye gitmeye çalışın. Maddi, manevi ve ilim anlamında güzelliklere ve iyiliklere doğru jet hızıyla gidebilmenizi Rabbimden niyaz ederim.