DEVLEŞEN BAŞKENT AMMAN
Raporumda Ürdün’de ziyaret ettiğim kurum ve kuruluşlara değinecek, halkın sosyal yapısını ilk elden aktarmaya çalışacağım. Raporda inceleyeceğim başlıca konular:
- Ürdün Halkı Kendini Nasıl Tanımlıyor?
- Ürdün Halkının Türkiye’ye ve Türk İnsanına Bakışı.
- Ürdün Halkının Hükümete Karşı Bakışı.
- Ürdün Halkına Yapılan Yardımlar.
- Yunus Emre Enstitüsünün Çalışmaları.
- TİKA’nın Çalışmaları.
1 . Ürdün halkı kendini tanımlama konusunda maalesef çelişkiler yaşamakta. Toplum, müslümanlığın getirmiş olduğu ağırlığı hissedip ümmet olma bilincinden çok uzak değil. Fakat yoğun Amerikan özentisi yaşamlarını ele geçirmiş durumda. İçtikleri içeceklerden yedikleri yemeklere, giydikleri kıyafetlerden bindikleri arabalara kadar her şeyde Amerikan kültürüne rastlamaktayız. Sonuç olarak Ürdünlüler, Müslüman Arap olmakla, Amerikan dostu Arap olmak arasında gidip geliyor.
2. Ülkenin genelinde yoğun bir Türkiye ve Türk insanı sevgisi hakim. Karşınızdaki insan hangi sosyal statüden olursa olsun, Türkiye’den geldiğinizi söylediğiniz anda yüzünde koca bir tebessüm beliriyor. Özellikle lise ve üniversite çağındaki gençlerden bu sevgi aynı zamanda merakla karıştığı için daha da artmış durumda. Amman meydanda bulunan caminin önünde çocuklara balon dağıttığımızda, insanların gözünde zaten bu jestin ancak Türk insanından gelebileceği ifadesi ziyadesiyle hakimdi. Fakat uzun yıllar Ürdün’de yaşamış olan insanlardan bu sevginin yıllar geçtikçe azaldığı gerçeğini duyunca bir hayli üzüldüm. Hatta öyle ki yanyana yatan ihtiyaç sahibi biri Türk biri Amerikalı iki insan yatıyor olsa Ürdünlülerin ilk olarak Amerikalı olan insanı kaldıracağı tahminini duyunca uzun bir süre kendime gelememiştim.
3 . Ürdün bilindiği üzere Kraliyetle yönetilen bir ülke. Onun için bu başlığı Kral’a karşı bakış ve Hükümete karşı bakış olarak ikiye ayırmak daha isabetli.Halkın Kral’a karşı bakışı görünen pencerede aynı. Gerek sevgiden gerek korkudan olsa gerek dükkanların birçoğunda Kralın posterleri asılmış duurmda. İnsanlara Kral hakkındaki fikirleri sorulduğu vakit ise ya mübalağalı övgüler yada Bilmiyorum ifadesini işitiyorsunuz. Yani sevmeyenler kötü demek yerine Bilmiyorum, bir fikrim yok demeyi daha uygun buluyorlar. Hükümete karşı olan bakış ise Kralın bakışına göre şekilleniyor. Yani herhangi bir görevden dolayı Kral tarafından görevden azledilmiş hükümete sıcak bakılmazken, Kral ile arası iyi olan hükümete son derece iyi gözle bakılmakta. Fakat bu durum kaos ortamı oluşturmayıp aksine istikararı hat safhaya getiriyor.
4 . İstatistiklere bakıldğı vakit ABD’nin en çokyarım yaptığı ülke Ürdün olarak gözüküyor. Fakat yapıldığı sölenen bu yardımların bizzat Kral’a veya Hükümete olması ABD’nin yaptığı yardımın emperyal bir hedef olduğunu gün yüzüne çıkarmakta. Devlet adamları da bu yardımlar neticesinde halka Amerikan sevgisi satıyor.
5 . Ürdündeki Yunus Emre Enstitüsü her yıl yüzlerce Ürdünlüye Türkçe öğretiyor. Türkçe öğretmenin yanı sıra Türk kültürünü de anlatmaya çalışan Yunus Emre Enstitüsü bu işi en basitinden ok dersleri vererek yerine getiriyor. Bunun yanı sıra Türk Filmelerini de küü yaştaki çocuklara izleterek görevini güzel bir şekilde yerine getiriyor.
6 . TİKA’nın çalışmalarına bakacak olursak yine bu çalışmalarda Ürdün halkını sürekli gelişen dünyaya ayak uydurmak için ayarlanmış durumda. Bir çok kurumu tamir eden TİKA, ihtiyaç olan her yerde gönüllülük elçileriyle, faaliyetlerini devam ettirmekte. Bunların başında bu yıl bizim yaptğımız çalışmalar geliyor. Dostluk Ormanı Çere Düzenleme Çalışması, Kıyafet Bankasında yapılan tasnifler bunlardan sadece birkaçı.
Ali İmran KÖŞKER