- ENGLISH
- İNGİLİZCE KELİME
- İNGİLİZCE KELİME ÖĞRENİMİ
- İNGİLİZCE KELİME ÖĞRENMEK
- İNGİLİZCE KURSU
- İNGİLİZCE NASIL ÖĞRENİLİR
- İngilizce Öğren
- İNGİLİZCE ÖĞRENEBİLİR MİYİM
- İNGİLİZCE ÖĞRENİM
- İNGİLİZCE ÖĞRENİMİ
- İNGİLİZCE ÖĞRENME KLAVUZU
- İNGİLİZCE ÖĞRENME NOKTALARI
- İNGİLİZCE ÖĞRENMEK
- İNGİLİZCE ÖĞRENMEK İSTİYORUM
- İNGİLİZCE ÖĞRENMENİN PÜF NOKTALARI
- İNGİLİZCE PÜF
- İNGİLİZCE PÜF NOKTALARI
- İNGLİZCE
- KELİME ÖĞREN
- KELİME ÖĞRENMEK
- NASIL İNGİLİZCE ÖĞRENİLİR
- PÜF NOKTA
- YABANCI KELİME
- YABANCI KELİME ÖĞREN
- YABANCI KELİME ÖĞRENMEK
- Bir kelime listesini veya bir metni defalarca okumak maalesef kelime ezberlemeni sağlamıyor. Böyle bir çalışmayla olsa olsa çalıştım diye kendimizi avutmuş oluyoruz, kelime öğrenmiş olmuyoruz. Bu yüzden, ezberlemek istediğin kelimeleri defalarca okumak yerine, bir kere okuduktan sonra kalem kağıt alıp aklında kalanları yazmaya, biraz önce okuduklarını hatırlamaya, kendini test etmeye çalış. Hele bir de, aynı testi arka arkaya birkaç defa yaparsan tadından yenmez.
- Basit bir şekilde Goldlist Metodu’nu uygula: Sabah uyandığında veya yatmadan önce bir defter aç. Sol sayfaya önce günün tarihini yaz. Sonra da, ezberlemek istediğin 25 kelime veya cümleyi, bunların yanlarına da çevirilerini yaz. Bu aşamada önemli olan, yazma esnasında hiçbir şekilde bir şey ezberlemeye çalışmaman, kelime veya cümleleri aklında tutmak için kendini hiçbir şekilde zorlamaman. Sadece bir nevi meditasyon gibi yazmanın keyfini çıkar ve defteri kapat. Bu sayfaya en az 14 gün boyunca dönmeyecek, yazdığın yeni kelime veya cümleleri en az 14 gün tekrar etmeyeceksin. 14 gün sonra sayfayı tekrar aç. Şimdi “damıtma” işlemine başlayacağız. Hedefimiz 14 gün önce yazdığın 25 kelime veya cümlenin sayısını yüzde 30 oranında azaltıp 17’ye düşürmek. Bunu da, listeye baktığında hemen hatırladığın kelimeleri listeden çıkararak veya 14 gün önce ayrı ayrı maddeler halinde yazmış olduğun kimi kelimeleri birleştirerek vs. yapacağız. “Damıtma” işlemini yap ve geriye kalan 17 maddeyi karşıdaki boş sayfaya, yani defterin sağ taraftaki sayfasına tekrar yaz. (Bunları da 14 gün sonra tekrar damıtacaksın.) Sevgili poliglot arkadaşım David James’in oluşturduğu bu yöntem bana göre elimizdeki en etkili kelime ezberleme yöntemi olmasa da en az eforla en çok sonuç veren yöntemlerden biri olduğu şüphesiz. Hiç kafa patlatmadan, kendinizi ezberlemek için hiç zorlamadan ve hiç tekrar yapmadan bir deftere yazdığınız yeni kelimelerin 14 gün sonra yüzde 30’unu hatırladığınızı görmek gerçekten de mutluluk verici. Ayrıca, gördüğü bütün yeni kelime/cümleleri bir deftere biriktirmek de insana ayrı bir güven veriyor.
- Bazen birinin ismini hatırlayamayız da, “Neydi ismi ya?? Dilimin ucunda, bir türlü aklıma gelmiyor,” deyip ismi tekrar hatırlamak için yoğun biçimde kafa patlatırız. İşte bu şekilde bir hatırlamaya çalışma işlemi (Dilimin ucunda, neydi ya?) kelime ezberlemek için beynimize yaptırabileceğimiz en iyi hareketlerden biri. Çünkü bir ismi, bir kelimeyi bu şekilde hatırlamaya çalışınca beynimiz otomatik olarak bu kelimenin bizim için önemli olduğuna hükmediyor ve kelime bu şekilde çok yüksek ihtimalle hafızamıza işleniyor. Bu yüzden, yeni kelime öğrenirken beynine ne kadar çok, “Dilimin ucunda, bir türlü aklıma gelmiyor. Neydi ya??” çalışması yaptırırsan o kadar çok kelimeyi ezberlersin. Bunun en iyi yolu da, kelimeyi, unutmaya yüz tuttuğumuz anlarda hatırlamaya çalışmak. Yani tekrar sıklıklarını olabildiğince geniş tutmak. Unutma: Bir kelimeyi başlarda hatırlamakta ne kadar zorlanırsak sonrasında o kadar iyi ezberleriz.
- Ezberlemek istediğin kelimenin söylenişine benzeyen Türkçe bir kelime bul ve bu iki kelimenin anlamlarını bir sahne içinde birleştir. Bu sahne ne kadar saçma, ne kadar korkunç, ne kadar absürt vs. olursa o kadar iyi. Örneğin Boşnakça ‘saç’ ‘kosa’ demek. Kosa’ya ses olarak benzeyen Kos Adası aklıma geliyor. Hemen bir ada hayal ediyor ve milyonlarca kişinin bu adayı tıkabasa doldurup önlerinde berber önlükleriyle saçlarını kestirdiklerini hayal ediyorum. Bu saçma görüntüyü bir kere gözümde canlandırmam bile ‘saç’ ile Kos Adası’nı zihnimde birleştirmeme yetiyor. Kos’tan Kosa’ya geçmek de beynim için çok basit bir işlem. Bu şekilde, ezberlemek istediğim yeni kelimeyi (kosa) zihnimde var olan bir kelimeye (Kos) tutturuyor, yeni kelimeyi ezberlememi büyük ölçüde hızlandırıyorum. Bildiğim birkaç dilin ilk birkaç bin kelimesini bu şekilde ezberledim. Ayrıca, birçok öğrencime de bu tekniği denettim. Bana göre, başka çok az yöntem kelime ezberlemekte bu kadar etkili oluyor.
- Tecrübem o ki, kelimeleri sayılar, renkler, mevsimler vs. gibi gruplar halinde ezberlemeye çalışmak çok iyi sonuç vermiyor. Bunun yerine, birbiriyle herhangi bir ilişkisi bulunmayan kelimeleri gruplandırıp bunları içeren hikayeli bir cümle kurmak çok daha etkili oluyor. Örneğin, “Table’ın üzerindeki blue mouse cheese yiyor,” gibi bir sahneyi gözümüzde canlandırıp bunu yüksek sesle birine söylemek bu kelimeleri hayvanlar, yiyecekler, renkler vs. gibi kelime listeleri içinde ezberlemeye çalışmaktan çok daha etkili.
- Gözünü kapat ve ezberlemek istediğin kelimeyi harf harf ve ağır ağır hayalindeki bir beyaz tahtaya yaz. Bu esnada kalemin tahtaya sürterken çıkardığı sesi duy, mürekkebin beyaz tahtadaki parlamasını gör. Beynini kelime ezberlemeye çalışması için zorlama. Sadece kalemin hareketine, çıkardığı seslere, harflerin kıvrımlarına odaklan.
- ezberlemek istediğin kelimeyi context.reverso.net, glosbe.com, linguee.com vs. gibi örnek cümle içeren sitelere yaz ve çıkan örnek cümlelere göz gezdir. Sadece bu bile kelime ile daha fazla bağ kurmamızı sağlayıp ezberlememizi kolaylaştırıyor
- Telefonuna hemen Anki vs. gibi bir ‘aralıklı tekrar’ uygulaması indir. Şuanki odaklanma kapasitene göre, her gün 15 ila 30 yeni kelime gibi bir hedefle kartlarını oluşturmaya ve Anki sistemi içinde tekrarlamaya başla. Bu noktada sana çok önemli bir tüyom var: Eğer ezberlediğin kelimeleri sadece gördüğünde değil, KONUŞURKEN DE rahatlıkla hatırlamak istiyorsan kartın ön yüzüne, (her yerde söylendiği gibi) sakın ezberlemek istediğin kelimeyi değil, bu kelimenin ana dilindeki karşılığını veya bundan daha iyisi, kelimeyi çağrıştıran bir resim ekle. Ezberlemek istediğin kelime kartın arka yüzünde olsun. Bu küçük gibi görünen ama aslında çok önemli tüyomun çok faydasını göreceksin.
- Kelime ezberlemenin en kolay ve keyifli yollarından biri de bir metni okurken aynı zamanda da dinlemek. Seviyene göre bir sesli kitabı, aynı anda kitabın kendisini okuyarak dinlemen salt kitap okumaktan daha fazla kelime ezberlemeni sağlayacak.
- Bir metni okurken bilmediğin bütün kelimeleri ezberlemeye çalışma. Kişisel olarak senin için önemli olan kelimeleri seçip onlara odaklan. Sadece bu seçme işlemi bile ezberlemene yardım edecek.
- Almanca “das Madchen”, “kız” demek. Almanya’da neredeyse 10 sene yaşadım. Yani bu kelimeyi farklı bağlamlarda herhalde yüzlerde defa kullanmışımdır. Fakat yine de hala “das madchen” deyince veya bu kelimeyi işitince gözümde at üstünde oturmuş bir kız canlanır. Neden mi? Çünkü bu kelimeyi ilk defa bir kitapta, at üzerindeki bir kızın yer aldığı bir resmin altında görmüştüm. Görsel hafızamız hayal dahi edemeyeceğimiz kadar güçlü ve zengin. Kelime ezberlemek için de bu özelliğimizden azami ölçüde faydalanmamız, kelimeleri mümkün olduğunda kelimeyle ilgili veya hatta ilgisiz (kelimeyi kelime ile ilgisi olmayan resimlerle görmek bile ezberlemekte etkili oluyor) bir resimle görmeye çalışmamız gerek.
- Nerede, konuşurken kullanmanın iyi olacağını düşündüğün bir cümle görürsen o cümleyi gördüğün yere bakmadan ezbere ve yüksek sesle söyleme alışkanlığı edin.
- Konuşurken mutlaka kullanmak istediğin nitelikteki cümleleri ezberden ve yüksek sesle tekerleme hızında söylemeye çalış. Bir cümleyi ne kadar hızlı, hatta en iyisi, bizi dinleyen birinin anlamayacağı bir hızda tekrarlarsak aklımıza yazmamız o kadar hızlanıyor ve kolaylaşıyor.
- Ezbere söylediğin cümleyi söylerken kendini eğer bir de, seni heyecanlandıran bir sahne içinde hayal edersen çok etkili olur. Cümleyi kendi kendine kuru kuru tekrar etmek yerine şunu yap: Kendini sanki mum ışığında sevdiğin adam veya kadınla sohbet ediyormuşsun, ulusal bir kanala canlı yayına bağlanıp bir konuda yorum yapıyormuşsun veya senin için çok önemli bir sunum yapıyormuşsun gibi hayal et ve cümleyi o havada söyle. Bu sayede cümle gözünde çok daha önemli ve anlamlı hale gelecek. Bu da ezberlemeni kolaylaştıracak.
- Tekrar etmek kelime ezberlemenin en temel yollarından biri. Fakat her türlü tekrar da eşit derecede etkili değil. Etkili tekrarın en iyi yollarından biri farklı şekillerde tekrar yapmak. Örneğin, bir paragrafı bir defa dinlediysen ikinci defa da dinleme, bu sefer örneğin konuşma içinde kullan. Üçüncü sefere dinlerken ise aynı zamanda metni de oku vb.
- Eğer kelime izin veriyorsa, bir taşla birkaç kuş vurup, ezberlemek istediğin kelimeyle aynı kökten türemiş kelimeleri de (Live, life, alive, lively) çıkar ve hepsini bir grup olarak gör. Bu sayede, aslında bir tane kelime ezberlemeye çalışıp birkaç kelime birden ezberlemiş olacaksın.
- Ezberlemek istediğin kelimeleri her zaman; zaten bildiğin, zaten ezberlemiş olduğun kelimelerle birleştirmeye çalış. Yeni bir bilgiyi zihnimize katmanın en kısa yolu onu zaten zihnimizde yer alan eski bilgilere tutturmaktır. Örneğin yeni gördüğün bir kelimeyi, o kelimenin sana çağrıştırdığı diğer kelimelerle bir grup içinde düşünmek ve kullanmak bunun en basit ve etkili yollarından biri.
- Kelime ezberlemenin en hızlı ve en sağlam yolu ilgili kelimeyle aramızda kişisel bir bağ kurmak. Bunun en iyi yollarından biri de bu kelimeleri gerçek konuşmalar içinde kullanmak. Biriyle İngilizce konuşurken o anın heyecanı içinde söylediğimiz şeyleri beynimiz önemli ve anlamlı olarak algılıyor. Bu yüzden de, bu kelime veya cümlelerin çok büyük kısmını bir daha unutmuyoruz. Yıllar önce Lehçe öğrenirken Polonya’ya gittiğim zaman, önceden belirlediğim bazı cümleleri sokaktan geçenlere sorar veya söylerdim. Ve bu cümlelerin çok büyük kısmını bugün hâlâ hatırlıyorum. Bu nedenle, ezberlemek istediğin kelime ve cümleleri olabildiğince gerçek konuşmalar içinde kullanmaya çalış.
- Karşına çıkan ve önemli olduğun cümleleri, cümlenin yapısını bozmadan çeşitle: Örneğin, gördüğün cümle, “Kırmızı arabası olan adam İstanbul’da çalışıyor,” ise sen de, diyelim ki, “Siyah motosikleti olan kadın Ankara’da yaşıyor,” de. Cümlenin yapısını hiç değiştirmedim. Bu sayede, hem bu cümledeki önemli gramer konusunu pekiştirmiş olacaksın hem de yeni kurduğun cümledeki kelimeleri daha kolay bir şekilde ezberleyeceksin.
- Kelimeyi (en iyisi bir cümle içinde) olabildiğince farklı kişilere yüksek sesle söyle. Arkadaşınla, annenle, çocuğunla vs. konuşurken, “Bir dakika, sana birkaç cümle söyleyeceğim,” de ve ezberlemek istediğin kelimeleri içeren cümleleri karşındaki insana söyle. Bu kişinin İngilizce bilmesine falan da gerek yok. Kelimeyi söylediğimiz her kişide kelimeye farklı anılar ekliyoruz. Bu da kelimeyi ezberlememizi garanti altına almamızı sağlıyor.
- Anlamını bilmediğin kelimeyi Google Görseller’e yaz ve resimlere bakarak kelimenin ne anlama geldiğini bulmaya çalış. Bu şekilde resimler arasında dolanmak zihnimizde kelimeye dair daha fazla çağrışım ve anı birikmesini sağlayıp ezberlememizi kolaylaştırıyor.
- Öğrenmek istediğin kelimeyle, “En son ne zaman Arzt’a (Alm. Doktora) gittim?”, “Gördüğüm en büyük brod’un (Hr. Geminin) rengi neydi?” gibi sorular sor ve soruların çağrıştırdığı kişisel anılarını gözünde canlandır. Bu şekilde kelime ile kişisel bağ kurmaya çalış. Kelimelerle kişisel bağ kurmak yeni bilgileri hafızamıza kazımanın en etkili yollarından biri.
- Kelimeleri mümkün olduğunca parçalara ayırmaya, eğer böyle bir durum söz konusu ise, türediği kökü vs. görmeye çalış. Örneğin “especially (özellikle)” içindeki “special’ı (özel)” görmek “especially”yi ezberlemeni son derece kolaylaştıracaktır.
- Hedefimiz kelime ezberlemek olsa da şunu unutmaman gerek: Biz kelimelerle değil, cümlelerle konuşuyoruz. Bu yüzden, yeni gördüğün kelimeleri ne kadar bir cümle içinde görürsen ve kullanırsan o kadar iyi. Ezberlemek istediğin kelimeleri bildiğin en basit cümle yapılarıyla cümle içinde kullan.
Semih Uçar Kimdir?
Almanya’dan Japonya’ya, Çin’den Danimarka’ya, Avusturya’ya, Yunanistan’a varan çok geniş bir coğrafyada, dünyanın en saygın müzik merkezlerinde ders ve konserler veren, Japonya’da CD’si yayınlanan ve Sony stüdyolarında yapılmış kayıtları dünyanın her tarafında, bu markanın yüksek çözünürlüklü cihazlarının tanıtımında örnek müzik olarak kullanılan bir müzisyen olan Semih Uçar müziğin yanında kendini yazı, edebi çeviri ve yabancı dil alanlarında da evinde hissetmektedir. Uzun yıllardır profesyonel yazar olarak birkaç dilde birden yoğun bir şekilde hizmet veren, Türkiye’nin en saygın yayınevleri için Franz Kafka, Stefan Zweig vs. gibi yazarlardan kitaplar çevirmiş ve birçok çeviri ve telif kitabı yayına hazırlamış olan yazar şimdiye kadar 12 dilde kitap okumuş ve 20’yi aşkın dili rahatlıkla anlayabilen bir poliglot’tur. Dil öğrenme tutkusunu bir adım daha öteye taşıyıp, başka insanların da kendisi gibi kısa sürede üst seviyede dil öğrenebilmesini sağlamayı yaşama amaçları arasına katmış Dil Koçu ve Dil Öğretmeni Semih Uçar dünyanın dört bir tarafından ve birçok milletten sayısız insanın dil öğrenmesine doğrudan katkıda bulunmuştur. Bursa doğumlu poliglot çift lisans, yüksek lisans ve doktora derecelerini Franz Liszt Weimar Müzik Üniversitesi, Hanns Eisler Berlin Müzik Üniversitesi vs. gibi dünya çapında tanınan sanat okullarında tamamlamıştır. Uçar ayrıca, “Kim Öldürdü İçindeki Öğrenme Aşkını?” kitabının ortak yazarıdır.
semihucar.net ve @semihucardilkocu instagram adresinden takip edebilirsiniz.
Semih UÇAR