Mebāhis-i müfīde
[ Nasıl bir arada idik? ]
İntihābāt fāciʿalarından
[ Kütahya intihābātı ]
Hayā insāniyetin ziyneti ve her ferdin kerāmetidir. Ve: hayā īmāndandır buyurularak hakka müveddetin de ʿalāmeti olduğu iʿlān edilmişdir.
Hayānın katʿiyen fikdānı da bu evsāf-ı celīlenin fikdānına ve hiç olmazsa noksanına ʿalāmet demek olmaz mı? Şimdi intihābātın ʿadil ve nāmūs dāʾiresinde başladığını haksızlık olmadığını kendilerinin bihakkın ve serbesti dāʾiresinde ekseriyet-i ārā ile intihāb edildiklerini kürsi-i meşrūtiyyet üzerinde bağıranlara sorarız:
ʿAli melāʾün-nās yapılan ve sizce meçhūl olmayan bunca gaddārlıklara rağmen bu daʿvāyı etmek için hālikden halkdan vicdānınızdan hayā etmediiz mi?
Dün matbaʿamıza kaymakam menkāʿidlerinden Anadolunun bir hayli mevākıʿnda ittihād ve terakkī kulüblerini teʾsīs ve güşād eden ve yakın zamana kadar büyük kıtʿada fotoğrafisi Bursa kulübünde muʿallak bulunan Ahmed Hamdi Beğ kardaşımız geldi üç ay evvel kendisiyle Bursada görüşdüğüm bu emekdār ve metīn ʿaskeri bu kadarcık az bir zamanda o derece tagayyürāt-ı cismāniyyeye uğramış gördüm ki bir nidā-yı tahayyür salıvermekden kendimi menʿ edemedim [ ve zāten kısmen bildiğim ] sebebini sordum. Aldığım cevābları pek muhtasır sūretle enzār-ı ʿibrete koyuyorum.
Ahmed Hamdi Beğ iʾtilāf fırkası sāmine intihābāta nezāret için Kütahyaya gitmiş. Ekseriyet-i ārā ile intihāb olunacağı anlaşılmakla emsāli gibi taht-ı tevkīfe alınmış. Hastalanmış belediye tabībi tarafından tedāvī ediliyorken bilā sebeb bu doktor onu tedāvīden menʿ edilmiş. Diğer bir tabīb taʿbīr olunmuş lakin Ahmed Hamdi Beğ bu tabīb değişdirmeden tevahhuş ederek verdiği ʿilāçları alamamış. Hamdi Beğ kışla bodrumunda mevkūf iken oradan alınıp cānīlerle berāber hapsedilmiş ve birçok izā ve işkencelere maʿrūz kalmış.
Bütün şu muʿāmalāt gaddārāneyi teshīl ve tervīç eden kim idi? Bu suʾāli sorduğumuz vakit kānūn-ı esāsīyi muhāfazaya yemīn eden ve hukūk-ı ibādi teʾmīne meʾmūr olan bi’z-zāt mutasarraf olduğu cevābını aldık! Hamdi Beğ revā görülen izāların mutasarrafın gözü önünde cereyān etmiş bir sürü zeyli varsa da yalnız nefs-i Kütahyada birinin tehdīdle tecennün etmesine ve bir kadının vefātına sebebiyet verildiğini ve birtakım adamları yalan şehādete icbār için hapsedilip aç bırakıldığını, müntehib sānīlerin darb olunduğunu söylemekle iktifā edeceğiz. Hamdi Beğ hukūk-ı şahsiyyesi nāmına Bursada ʿadliyeye ve Bursada sadāret ve şūrā-yı devlete mürācaʿat etdiği gibi dersaʿādetde tahsīl maksadıyla bulunan Kütahya şübbānı da hukūk-ı ictimāʿiyye ve vataniyyeleri ve vatandaşları nāmına makām-ı ʿālī-i sadārete mürācaʿat ve bir lāyiha takdīm etmişlerdir. Şimdi insān intihābātın heyʾet-i mecmūʿasından irtikāb edilen hālleri işidiyor ve görüyor da kendi kendine: ʿacabā kārun ve sitāde mi idik? Mütaʿasıb ve mütehevvir İspanyollar eline düşmüş mazlūm museviler veyā müslümānlar mı idik? Bu ne hāldir bu ne sukūt elim ahlākīdir bu ne vahşetdir?
Demekdire madreb kalıyor. İşte heyʾet-i inhisāriyyenin mahzā kendilerini mevkiʿ-i ikbālde bırakmak emeliyle her türlü hayāt-ı kerīmeyi vicdānı kānūn-ı esāsīyi ayaklar altına alarak irtikāb etdikleri geriye istibdād ve iʿtisāfdan bir zerre bu kadar ʿazīm cināyetleri bī-pervā yapabilmek için bu adamların hodperestīden māʿadā her hisden tecerrüd etmiş olmaları lāzım gelir. Lakin işte bir kere daha gördük ki: Hodperestlerin bir düşmanı zālimlerin bir kāhırı maʿsūmların bir sāhibi var: Teʿāli şāne!
Mihr-i Dīn ʿArūsī
PDF’si:
9.1-günlük hikmet – 27 Temmuz sene 1327 – 9 Ağustos efrenci sene 1911 (1).compressed
LATİN ALFABESİNE AKTARAN:
MUSTAFA ÇAĞLAR & EROL TURUNÇ
Not:Bu metnin seçiminde ve Latin alfabesine aktarılmasında emeği geçen değerli hocamız Yard.Doç.Dr. Ahmet KOÇAK’a teşekkür ederiz.
KAYNAKÇA:
9.1-günlük hikmet – 27 Temmuz sene 1327 – 9 Ağustos efrenci sene 1911