- AFRİKA
- ANI
- ARAPÇA
- ARAPÇA DİL EĞİTİMİ İÇİN HANGİ ÜLKEYE GİDİLEBİLİR
- ARAPÇA DİL EĞİTİMİ YURTDIŞI
- arapça öğrenmek için hangi ülkeye gitmeli
- BEYAZ NİL
- Dil eğitimi
- GEZİ
- HARTUM
- HATIRA
- KURBAN
- KURBAN BAYRAMI
- MAVİ NİL
- NİL
- SOSYAL SORUMLULUK
- STK
- SUDAN
- SUDAN ARAPÇA
- SUDAN ARAPÇA DİL EĞİTİMİ
- SUDAN ARAPÇA DİL EĞİTİMİ İÇİN
- SUDAN ARAPÇA DİL KURSU
- SUDAN ÜLKE ANALİZLERİ
- SUDAN ÜLKE NOTLARI
- SUDAN'DA ARAPÇA DİL EĞİTİMİ
- UBEYDULLAH GÜNEŞ
- VAKIF
Sosyal sorumluluk projesi kapsamında 2 Haftalığına gitmeye niyet ettiğimiz ve biletlerimizi de buna göre aldığımız Hartum’da son anda kararımı değiştirip biletimi uzatıyorum. Türkiye’den beraber geldiğimiz arkadaşlarımı hüzünlü bir veda ile uğurluyorum. Ancak biletimi uzatmam vesilesi ile sosyal sorumluluk projesinin yanına dil eğitimi ve kurban organizasyonunu da ekleyerek bereketli 2 ay geçiriyorum.
Evvela kararımı değiştirmeye sebep olan “dil eğitimi” meselesinden bahsedeyim. Sudan’ın, arapça dil eğitimi bakımından gidilecek en ideal ülke diyebilirim. Bunun başlıca sebepleri şunlar:
- Ülkede diğer arap ülkelerine nazaran daha fasih ve temiz bir arapça konuşuluyor. Ülkenin hemen kuzeyinde olmasına rağmen Mısırdaki dil bozulmuşluğu yok.
- Ülke yaşanabilecek durumda. Arapça öğrenilebilecek ülkeler arasında siyasi ve ekonomik kargaşa ve karmaşanın olmadığı nadir ülkelerden. Suriye ve Irak gibi fiili bir savaş durumu yaşanmıyor. Bu manada Sudan’da can güvenliğinizden dolayı endişelenmenize sebep olacak ciddi bir etken yok
- Ülke yaşamak için ve arapça öğrenmek için çok ekonomik. Çok sayıda kurs ve eğitim kurumu arapça öğrenebilmek için uygun alternatifleriniz arasında olacaktır. Kalma yeri olarak da Türkiye merkezli olarak faaliyet gösteren vakıf ve kurumlar rahatlıkla seçenekleriniz arasında olacaktır. Özellikle Türkiye’den arapça öğrenmek için gidilen ülkeler arasında olan Ürdün gibi çok masraflı ülkelere iyi bir alternatif oluşturuyor.
- Afrika kıtasında olmasına rağmen ülkenin zengin bir tarihi, kültürel ve coğrafi mirası Osmanlı paşalarının yaptırdığı camileri ziyaret edebilir, Mısır Piramitlerinden eski olduğu söylenen Meröe Piramitlerini gezebilir, bir akşam vaktinde Nil Nehri üzerinde otantik küçük bir gezinti yapabilirsiniz. Çarşı pazarlarda dilediğiniz gibi gezebilir alışverişinizi yapabilirsiniz.
- Ülkede, özellikle başkentte diğer Afrika ülkelerine nazaran ciddi bir Türk nüfusu Sokak başlarında bir Hatay berbercisini, bir Türk esnafını veya bir Türk vakıf-kurumunu görmeniz hiçten bile değil. Zaten Sudanlılar o meşhur sıcakkanlılıklarıyla size yabacı olduğunuzu hissetirmeyeceklerdir de.
- Ülkeye geldiğiniz takdirde ziyaretinizi/programınızı uygun fiyatlarla Kızıldeniz üzerinden bir Umre Ziyareti ile taçlandırabilir Mekke ve Medineyi ziyaret edebilirsiniz. Bu da Türkiye’den yapacağınız olası bir umre ziyaretinden daha ekonomik olacaktır.
- Ülkeye geldiğiniz takdirde dünyanın dört bir yanından gelen öğrencilerle tanışma imkanı bulacak ve uluslararası bir ortamda eğitim fırsatı yakalayacaksınız.
Tüm bunları düşündüğümüzde bunun kaçırılmayacak bir fırsat olduğunu siz de görmüş olacaksınız.
Uluslararası Afrika Üniversitesi’nin yakınında bulunan yurdumuzda Türkiye’den gelen bir öğrenci ekibiyle arapça eğitimine devam ediyor ve gündelik hayatta bunu rahatça pratize edebiliyordum. Hartum’un da en çok sevdiğim yanı ise yukarıda da bahsettiğim gibi uluslararası bir eğitim ortamı bulunmasıydı. Bunun böyle olmasında en büyük etkiyi yapan etken de Uluslararası Afrika Üniversitesi’ydi. 80 Farklı ülkeden öğrenci bu üniversitede eğitim görüyordu. Afrika’nın en ücra ülkerinden tutun da Çin’den, Afganistan’dan, Malezya’dan, Doğu Türkistan’dan Arnavutluğa kadar çok farklı ülkerden öğrenci ile tanışma fırsatı buldum. Çoğuyla muhabbet edip ülkeleri, kültürleri ve hayatları hakkında bilgi edindim aynı zamanda dostluğumuzu pekiştirdim. Bir kısmının kaldığı yerleri ve yurtları ziyaret edip onlara misafir olmakla şerefyab oldum. Hele en çok etkilendiğim Endonezyalı dostum Lokman Hanbeli ile tanışıklığım ve evlerine ziyaretim oldu. Hartum’da kalan ve hepsi farklı bölümlerde okuyan Endonezyalılar birkaç odalı bir evde kalıyorlar. Kendilerine özgü müzikleri, ilahileri ve yemekleri ile çok güzel bir ev sahipliği yapmışlardı. Gündüz vakitleri derslere girerken akşam vakitleri de yurttan bir Afrikalıyı veya camide gördüğüm birisini koluma takıp çay veya Sudan’a özgü cebene içmeyi daveti eder, bir yere oturur saatlerce muhabet ederdik. Bu şekilde hem dostluklar edinir hem de arapçamı geliştirirdim. Somalili Hasan ve Malezyalı Muhammed Nasrul İslam ağabey de bu tanıştıklarım arasında çok samimi dostum olmuşlardı.
Kurban Bayramına 10 gün kala derslerimiz de tatile girdi ve kurban hazırlıkları başladı. Önce kurbanların satın alınması ve bayramda kesim yapılacak kesim alanının kiralanması işlemleri halledildi. Bu süreçte çok sayıda ulusal ve uluslarası yardım kuruluşları aktif bir şekilde çalışıyor; hayırseverler tarafından gönderilen kurbanların kesim işlemleri tamamlanıp, ihtiyaç sahiplerine ulaştırmak için en ücra köylere kadar giderek canhıraş bir şekilde çalışıyordu. Bunlardan Türkiye Diyanet Vakfı, İHH İnsani Yardım Vakfı, Hüdayi Vakfı ve pek çok vakıf alanda etkin ve aktif bir şekilde çalıştı.
Kurban büyük bir heyecan ve bereketle geldi. Yıllardır hayalini kurduğum yurtdışında bir kurban bayramı geçirebilmeye de nasib oldum elhamdulillah. Bu coğrafyada kurban heyecanına tanık olabilmek hakikaten çok farklı…
1. ve 2.gün büyükbaş ve küçükbaş kurbanların kesim işlemlerini hallettikten sonra bunların dağıtımı için araçlar ayarlanıp öğrenci yurtlarına, ihtiyaç sahiplerine, köylere ulaştırıyoruz. En çok da ulaştırma işleminden etkilendiğimi söyleyebilirim. Toprak yollardan gittiğimiz şehre uzak köyler ve buralarda yaşananları bilfiil müşahede etmek insana çok çarpıcı etkiler bırakabiliyor. Ama insanların sizi gördüğündeki o mutluluğu o heyecanı inanın bu dünyadaki hiçbir şeye değişilmez.
Çok güzel hatıralar ve yaşanmışlıklarla kurban da bitti. Artık gerçekten dönme vakti gelmişti. Bir parçamı kara bahtlı çocukların kalplerinde ve bir yanımı Nil’in akışında bırakarak dönüyordum. Rabbimden bir kez daha buraya gelmeyi niyaz ederek dönüyordum. Afrika semalarında bir eylül günü bindiğim uçakta dünyanın hakikaten çok küçük olduğunu düşünerek dönüyordum.
5 comments
Mehmet KIYAK
9 Nisan 2018 at 22:44
Sudan kursuna nasıl yazılıyoruz 2018 yaz tatili için
Ubeydullah Güneş
10 Nisan 2018 at 16:54
Kıymetli Dostum
Sudan’da bir çok kurs bulunuyor. Bu kurslarla iletişim kurmanın en iyi yolu Sudan’da faaliyet gösteren Türkiye merkezli vakıf veya kurumlarla irtibata geçmektir. Size daha fazla yardımcı olmam için mailden iletişime geçebilirsiniz.
Mehmet Eryılmaz
5 Ekim 2022 at 17:29
Selamün aleyküm. İnternet üzerinden araştırdım ama sudan da herhangi bir arapça kursuyla iletişim kuramadım. Bana yardımcı olur musunuz?
Ibrahim
8 Mayıs 2018 at 08:35
Yaz tatili için gelmeyin. Gelecekseniz 1 yillik geliniz.
Halil Ünal
16 Ekim 2022 at 12:42
Selamun aleyküm kardeşim konu Hala aktif mi bilemiyorum Sudan’da eğitim görebilmek için nerelere ve nasıl müracaat etmemiz gerekiyor Yardımcı olursanız çok sevinirim