ORTADOĞU’DA BARIŞ VE FİLİSTİN | İlim ve Medeniyet

Bu yazımda nasip olursa Filistin’e değinmek istiyorum ama aslında ortada bir İsrail sorunu vardır. Bu sorun ile uğraşırken dikkat edilmesi gereken bazı şeyler vardır. Bunlardan birincisi İsrail, dünyaya Filistin’de olanları Filistin-İsrail meselesi gibi göstermeye çalışıyor. Ama Müslümanlar meseleye elbette bu şekilde bakamazlar. Bundan 60-70 yıl önce meseleye Arap-İsrail sorunu olarak bakılıyordu ki bu bakış bile hatalıdır.

Milliyetçiliğin dünyada yükselmesiyle ülkelerin bir “ötekisi” olmaya başladı ve her ülke kendi sorunlarıyla uğraşır oldu. Bu ümmet bilincinin zayıflaması ile benzer zamana denk geldi. Bundan dolayı Filistinlilerin ötekisi İsrail, İsrail’in ötekisi Araplar oldu. Bunu biz İsrail’in politikalarında görmekteyiz. Sürekli askeri harcamalarını artıran İsrail zaman zaman bu durumu meşrulaştırmak için Hamas’ın güçlendiğini ve onlara gereken dersi vermeleri gerektiğini söylüyor. Oysaki İsrail teknoloji ve askeri olarak Gazze’den oldukça ileri bir seviyededir ve söylendiği gibi ortada büyük bir tehdit de yoktur ve alındığı söylenen önlemler de bir aldatmacadan ibarettir. Dahası İsrail’de önemli bir miktarda Arap Yahudi yaşamaktadır ki İsrail zamanında bu Arap Yahudileri Avrupalılaştırmaya çalışmıştır. Her ne kadar Arap Yahudilerin Avrupalılaşmasının başarısız olduğu söylense de İsrail’in Arap yani öteki karşıtlığını buralardan görmekteyiz. Buna ilave olarak her gün birkaç sayıda Filistinli şehit ediliyor ve dünya gündemine maalesef bunlar etki edemiyorlar.

Meseleye benim bakış açım ki bence olması gereken de odur. Kudüs İslam toprağı olduğundan ortada bir sorun ve anlaşmazlık varsa bu Müslümanlar ama Tüm Müslümanlar ile İsrail arasında çözülmelidir. Dolayısıyla dünya Müslüman devletleri kişisel hedef ve siyasi çıkar gütmeden gündemlerini Kudüs’e çevirmeli ve ortak ses çıkarmalıdırlar. Dolayısıyla mesele Filistin ve İsrail arasında değildir. Müslümanlar tarihin her döneminde ellerinden geldiği kadar yardımlaşmış ve Küffara karşı birlik olduklarında yenilmez olmuşlardır. İslam dünyasını birleştirecek veya en azından ortak bir gündem oluşturacak şey Kudüs’tür. Selahaddin Eyyübi Kudüs’ü aldığında Müslümanlar rahatlamış ve haçlılar bir süreliğine daha durdurulabilmiştir. Selahaddin Eyyübi’nin bu hareketi onun ölümsüz bir kahramana çevirmiştir.

Türkiye ve Türkiye’deki Kudüs bilinci Elhamdülillah çok iyi seviyelerde. Diğer Müslüman ülkelerde-en askeri ve ekonomik olarak en zayıf ülkelerde bile- Kudüs gündem olmalı. Yahudiler tekrardan hakim olmak için 2 bin yıl beklediler ama bu bekleyişin gerçeğe dönüşmesi gelenekten sapmakla oldu. Dolayısıyla bu şekilde Allah’a karşı vaatlerini bir kez daha çiğnemiş oldular. Kudüs’e dönmeye çalışmak onların inancında günahla eş değer. Bu ancak Mesih’in gelmesiyle olabilirdi onların inancında. Ama onlar gelenekten saptılar ve kutsalımızı işgal ettiler.

Diğer bir meseleyi ise İlan Pappe’nin makalesini okurken idrak ettim. İsrail yine medya ve uzman yazarları fonlayarak oluşturduğu algılarla varlığını sürdürmeye devam ediyor. Buna örneklerden bir tanesi de benim de bazen zikrettiğim 1967 öncesi sınırları olayı vardır. İsrail barış görüşmelerinde karşı taraftan bu argümanı duyuyor sıklıkla ve bu eksik bir olaydır. Yani İsrail sadece 1967 sınırlarına dönmekle bu işten sıyrılamayacak. Kudüs’ün uluslararası Statüsüne zarar vermesi, Filistinlilerin geri dönüş hakkı ve ayrıca yaptığı etnik temizliği kabul etmeli ve telafi etmek için kollarını sıvamalıdır.

İsrail sınırlarını net bir şekilde belirlemelidir. Uluslararası anlamda baskı uygulanmalı ve İsrail net bir şekilde sınırlarını çizmelidir. Devletlerini kurdukları sırada sınırlarını kasıtlı olarak belirtmediler ve yayılmaya çalışacaklarını ve yayılacaklarını hesaplıyorlardı. Ortadoğu’da barış istiyorsak bu İsrail’in birçok yükümlülüğünü yerine getirmesinden geçmektedir.

Yararlanılan Kaynak

Ilan Pappe: Historiophobia Or The Enslavement of History: The Role of the 1948 Ethnic Cleansing in the Comtemporary Peace Process.

Avatar photo

Ozan Dur

İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi'nden mezun Filistin ve İran Araştırmaları- yazar [email protected] Poliglot (8), dillere dair Çalışma Alanım Ortadoğu ve Diller


Geribildirim

Mail adresiniz gizli kalacaktır.


Biz Kimiz?

Gayemiz, asırlardır mirasçısı olduğumuz medeniyetin gelişimine katkı sağlamak adına kurduğumuz ilim halkasındaki ilmî faaliyetleri geniş kitlelere ulaştırmaktır.

Cemiyetimizde, genç ve hareketli yazar kadromuz ile Siyaset, Hukuk, Ekonomi, Sosyoloji, Edebiyat ve Tarih gibi ilmî alanlarda gerek akademik gerekse de gündeme ilişkin yazılar kaleme alınmaktadır.


İletişim


Küçük Çamlıca Mahallesi, Filiz Sokak, No:3
Üsküdar/İstanbul